Taciz davranışları daha çok erkeklerin kadınları taciz etmesi şeklinde gerçekleşiyor. Duyduklarımız, yapılan araştırmalar da bu yönde. Peki, sadece kadınlar mı tacize uğruyor? Tabii ki hayır. Erkekler de erkekler ve kadınlar tarafından tacize uğrayabiliyor. O halde tacizi tanımlayalım. Taciz, kişinin rızası olmadan karşı taraftan gelen istenmedik tüm davranışlardır. Taciz kişiyi çok rahatsız ve huzursuz eder. Cinsel taciz ise kişinin rıza göstermediği fiziksel dokunma, söz söyleme gibi beden dokunulmazlığını ihlal eden davranışlardır. Kız çocukları tacize uğradığında, toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle namus meselesi öne çıktığı için daha çok açık ediliyor. Oğlan çocuğu tacize uğradığında, bu kaygılar gündeme gelmiyor. Bu nedenle gizleniyor genellikle. Oysa taciz kız olsun oğlan çocuğu olsun, kişinin ruhunda anlatabildiği ya da anlatamadığı derin izler bırakıyor.
Erkeklerin kadınlar tarafından tacize uğramasıyla ilgili çok araştırmaya rastlayamadım. Toplumsal cinsiyet rolleri açısından baktığımızda bu çok doğal. Çünkü erkek tacize uğramaz. Erkeğin namusu diye bir gündem yoktur. Tacizle ilgili bazı sözler vardır ki bu sözler erkeği temize çıkarır. ‘Dişi köpek kuyruğunu sallamayınca erkek köpek ardına düşmez’Yani kadın istemezse, yüz vermezse, erkek onun peşine düşmez. Kadın suçludur hep. Erkek, kadını deneyebilir. Kadın tavrını koyarsa zaten taciz durur.
Bu kadar genel bilgilerden sonra gelelim asıl meramımızı anlatmaya. Yetişkin erkeklerin tacize uğramasıyla ilgili birkaç video izledim. Genellikle tanımadıkları kadınlar onları taciz ettiğinde rahatsız olduklarını belirtiyorlar. İngiltere’de kadın tarafından sekse zorlanan bir erkek dava açsa bile kadın ceza almıyor. Bir erkek de kadınlar tarafından tacize uğradığında, kendisini çok mutlu hissettiğini söylüyordu. Bu paylaşım, tam da ele almak istediğim konuyla ilgili aslında.
Bir kadının tanıdığı erkeklere çizmeyi aşarak yakın davranması, yani olur olmadık yerde ve zamanda sarılması, öpmesi, abartılı sözler söylemesi, sırnaşması davranışlarıkarşısında, bazı erkekler rahatsız olduklarını söylüyorlar. Peki,sadece rahatsız olduklarını söylemeleri yeterli mi? Tersini düşünelim. Bir erkek aynı davranışları bir kadına yapsa, kadın da sadece rahatsız olduğunu söylese, taciz durur mu yoksa daha da artar mı? Tabii ki durmaz ve giderek artar. Ne kadar erken durdurucu tavır alırsak, o kadar kolay baş ederiz bu tür davranışlarla. Bu durumdaki erkeklerin genel savunması şu: “Ne yapabilirim ki uyarmaktan başka? Zaten ben böyle bir kadına kesinlikle ilgi duymam. Ben karşılık vermiyorum ki.” Yani sorumluluğun tümü kadında. Erkeğin tacizi durdurmak gibi bir yükümlülüğü yok. Bu tür davranışlar birlikte olmak ya da karşılık vermek gibi tepkileri olmadığı sürece onlar için ö nemli değil. Umursamamakla, önemsememekle, görmezden gelmekle yetiniyorlar bu yüzden. Karşı tarafı idare etme, vazgeçememe, normalleştirme çabalarına giriyorlar. Bu bir zaaf aslında. Bu davranışları taciz olarak da algılamıyorlar.Erkekler bu kadar tepkisiz kalınca ‘Acaba gerçekten taciz oluyorlar mı bu davranıştan?’ düşüncesi de insanın aklını kurcalıyor açıkçası.
Daha çok pohpohlanarak büyütülen bir erkeğin sağlam mı sağlam, kaya gibi bir egosu oluyor. “Oğlum büyüyünce kızlar peşinden koşacak, kim bilir kimlerin canını yakacak. Hele ergenlik çağına bir gelsin, o zaman böyle yakışıklı birinin çok sevgilisi olur.” Böylesi abartılı ve yanlış tutumlarla büyüyünce, ya kendisi bu davranışları hiç affetmiyor, bir ilişkinin içinde buluyor kendini ya da okuduğu, yaşadığı deneyimlerle kendini geliştirdiğini zannederek yapılan davranışlara sesiz kalıyor. İnsanın aklına “Sükût ikrardan gelir” sözü geliyor.
Bu tür davranışları başlatanları sorguladığımız gibi, bu davranışları sadece kadının değil, erkeğin de durdurması gerektiğini sorgulamamız gerekir. Eğer “Ne yapalım erkekler böyle işte, kadınlar da az değil” gibi sözlerin önüne geçebilirsek, böyle kayıtsız kalan erkekleri sorgulayabiliriz. Bu durumda suçu kadının üzerine atarsak, erkeği daha çok rahatlatmış oluruz. “Tepki gösterirsem, kibar bir erkek olmam o zaman, onu kırmak istemiyorum” şeklinde savunmaya geçen bir erkek olduğu gibi, bu davranışları durduran erkekler de var ayrıca.
Tamam, bunları ortaya koyduk, peki neler yapabiliriz? Çevresinde böyle davranan erkekleri görünce hem kadının hem de erkeğin bu davranışları yadırgadığını belirtmesi ve tepki göstermesi gerekir. Kadının insan hakları duyarlılığına sahip olduklarına inanan erkekler, sadece konuşma yapmakla, kadın eylemlerine alınmadıklarında tepki göstermekle bu sorunların üstesinden gelemezler. Nasıl ki kadınların toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısı kazanmaları için kadınlıklarını sorgulamaları gerekiyorsa, erkeklerin de kendi erkekliklerini sorgulamaları ve erkek egemen tavırlarıyla yüzleşmeleri gerekiyor. Erkeklik çalışan pek çok eğitmen,grup çalışmaları yapıyor. Yanındayız Derneği gibi erkekler tarafından kurulmuş ve bu konuda çalışma yapan dernekler var. Bu çalışmalara dâhil olabilirler. Aksi halde durum, mangalda kül bırakmamaktan öteye gitmez.
Yanlış giden davranışlarımızla ilgili savunucu bir yaklaşım göstermek yerine, eleştiriler karşısında kendimize bakmamız dileklerimle.
23 Mayıs 2024
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.