ozlem@ayata.av.tr
Siyah saçları, beyaz bluzu var, kendine güvenle gülümsüyor.
Ofiste parlak krem rengi bir masada oturan genç siyah uzun saçlı bir kadın var. Kadın siyah uzun kollu bir ceket giyinmiş. Kadının sağ elinde siyah bir kalem, önünde üzeri yazılı kağıtlar. Sol dirseğini masaya ve elini alnına dayamış, önündeki kağıtları okuyor. Masanın ön tarafında altın renginde metalden bir adalet terazisi aksesuarı var.
SUNAN: Avukat Özlem AYATA

Selamlar, ben Avukat Özlem Ayata. Bugün sizlerleyim. Adli yardımdan söz etmek istiyorum. Adli yardım; maddi gücü yetersiz olanların dava hakkından yoksun kalmamaları için getirilmiş bir uygulamadır. Bu uygulama, sosyal devlet ilkesi gereğidir. Devlet vatandaşının adalete erişimini sağlamakla yükümlüdür. Kişi dava ve mahkeme harcını bir araya getiremediği için ya da bir avukattan hukuki bilgi alamadığı için hukuki kayba uğramamalıdır. Bizim ülkemizde de kişilerin adalete erişimini sağlamak için ihtiyacı varsa, gerekli koşulları taşıyorsa, ücretsiz avukat bir dava açtığında harçlar ve masraflar ödemeden yürütebilmesi için düzenlenmiş bir uygulama vardır. Bunun iki yönü vardır. Şartlar gerçekleştiğinde bu uygulamadan yararlanan kişiler ücret ödemeden hukuk davalarını bir avukat aracılığıyla sürdürebilirler. İkincisi, dava açarken, dava sürerken bütün masraflardan muaf tutulurlar. Aynı anda ikisinden yani hem ücretsiz avukat tutma hem de dava masraflarının karşılanmasını talep etme konularında ya da ayrı ayrı yani yalnızca avukat talep etme, yalnızca dava masraflarının karşılanmasını talep etme hakkından yararlanabilirler. Yasalarımızda uzun süreden beri uygulanan, bütün ayrıntıları düzenlenen bir uygulamadır.
Hukuk davalarını açıklayayım önce. Ceza davaları dışında kalan bütün davalar hukuk davasıdır. Boşanma, nafaka, velayet davaları, belediyeye açılmış kamulaştırmaya ilişkin davalar, vergi mahkemesinde görülen bir dava, işle ilgili davalar gibi. Kişi bu davaları açarken ekonomik gücünün yetmediğini belgeleriyle kanıtlarsa, ücretsiz avukattan yararlanma hakkını kazanacaktır. Davanın görüldüğü yerde, baro bünyesinde baro başkanlığı, baroda kurulan Adli Yardım Merkezine başvurur. Adliyelerde bulunan Mağdur Merkezleri aracılığıyla barolarla bağlantı kurar. Adli yardım merkezlerinde nöbetçi avukat vardır ve bu başvuruları alır. Bu avukatlar belirli eğitimlerden geçmişlerdir. Adli yardım merkezinde kayıtlıdırlar ve nöbet listesi vardır. Aynı zamanda merkeze gelen davaların yönlendirildiği avukat listeleri vardır. Kişi görüşmek için randevuya gittiğinde, ikametgâh kaydı, muhtarlıktan alınan yoksulluk belgesi, e-Devlet üzerinden adına kayıtlı tapunun olup olmadığı, kira kontratı, çocukları için ödediği okul masrafları gibi belgeleri götürmelidir. Hukuki ihtiyacıyla ilgili belgeleri de sunar. Bu başvuru, adli yardım yönetim kurulunca değerlendirilir. Yönetim kurulu bu belgeler ışığında, kişinin desteğe ihtiyacı olduğunu düşünürse, destek yönünde karar verir. Acil durumlarda bir avukatı atar. Zaman sorunu olmayan ve acil olmayan durumlarda, avukata tebligat çıkarır. Başvurana da bir belge verir ve 15 günü geçmemek kaydıyla avukatla iletişime geçmesini önerir.
İstismar, şiddet gibi acil vakalarda avukat telefonla aranır. Hemen o gün mağdurla irtibata geçerek başvuru yapması istenir. Avukata vekâlet çıkarırken ödediği ücret dışında hiçbir ücret ödemez. Avukat vekâlet ücretini aldığı müvekkilinin işini yaptığı gibi görevlerini tam olarak yerine getirmek zorundadır. Müvekkiline hesap verme, sır saklama gibi yükümlülükleri vardır.
Yoksulluk sınırı çok yükseldiği için fakirlik belgesi olmadığı halde asgari ücret alan bir kişinin gücü avukat tutmaya yeterli değildir. Her ne kadar fakirlik belgesi istense de kişinin durumunu belirleyen tek belge bu değildir. Asgari ücretle geçinen bir kişi, kira, çocukların masrafı, şiddet mağduru olan bir kadının kendi ayakları üzerinde durması gibi unsurlar yönetim kurulunun inisiyatif kullanması sonucu değerlendirilir. Şahsi başvuru yapılmasını bekler baro. Komşusu başvuru yapamaz. Ekonomik belgelemenin bir istisnası, istismara uğrayan çocuklardır. Bu çocuklar yoksul kabul edilir.
Kişi dava açtığında bütün masrafları ödeyebilirken, daha sonra durumunda bir değişiklik olursa, ekonomik zora düştüğü için harçları yatıramıyorsa, bu talebin zamanlama sınırı yoktur. avukatı ya da kendi yürütüyorsa kendisi, mahkemeye bu belgeleri sunar. Mahkeme belgeleri inceler. Tapuya, bankalara gerektiğinde yazı gönderir. Mahkeme kişinin haklı çıkacağını var sayarak harçları ve masrafları ödeme konusunda bir erteleme kararı verir. Haklı çıkarsa, bu masrafları karşı tarafın ödemesine mahkeme karar verir. Eğer haksız çıkarsa, mahkeme duruma göre bu masrafları kişinin ödemesine ya da ödememesine taktir yetkisini kullanarak karar verir. Kişinin dava masraflarını uygun taksitlere bölünerek ödemesini kararlaştırabilir. Kamu yararına dernekler bu başvurudan yararlanabilirler ama şirketler başvuramazlar.
Bu bir kadın dergisi olduğuna göre şöyle toparlayabiliriz: Çalışmayabiliriz, ekonomik gücümüz yetersiz olabilir, boşanma, koruma kararıyla ilgili bir hukuk başvurusu yapmak isteyebiliriz. Bu tür başvuruların avukatsız yapılması, ileride büyük hak kayıplarına yol açacaktır. Bizler dört yıl bu okulu okuyup üzerine bu alanda çalışan avukatlar olarak başvurucuların hak kayıpları ortaya çıkmayacak şekilde yaparız. Bunlar teknik başvurular. Hukuk davalarında, ceza davalarında olduğu gibi süreler sınırsız değildir. Taleple bağlılık prensibi ilkeleri vardır. Dava dilekçesinde yazdıklarınız çok önemlidir. Sonradan davanın genişletilmesi, delillerin sonradan sunulamaması gibi birtakım teknik yasaklar vardır. Dolayısıyla bu tür başvuruların mutlaka avukat eşliğinde yapılması önerilir. Çünkü bu, hak kaybını engeller. Kişi ekonomik yetersizliği olduğu için avukata erişemediğinde, ya bu yoldan vazgeçer, biraz daha dişini sıkıp hukuki yollara başvurmayı erteler ya da kendisi başvuru yapar ve bu başvuruyu yanlış yaptığı için ya süreç çok uzar ya da erişebileceği bazı haklardan mahrum kalır. Erişmesi gereken hakların hiç birisine ulaşamayabilir. Adli yardım müessesesi çok önemli bir müessese. Elimizdeki belgeler bu haktan yararlanmamıza engel değilse, mutlaka hakkını aramak üzere yola çıkmış kadınlar olarak adli yardım müessesesini etkili bir şekilde kullanabiliriz ve faydalanabiliriz. Bu iyi çalışan bir müessese. Uzun yıllardır uygulanan ve işleyen bir müessese. Taciz, tecavüz, tazminat, boşanma, çocuk istismarı dosyalarında hep bu konularda çalışan avukatlara bizzat yönlendirilir bu dosyalar. Bunlar hassas bir şekilde yürütülmesi gereken davalardır. Adli yardım müessesesini mutlaka zorlamakta yarar var.
Bu seferlik bu kadar. Burada tamamlayalım. Bir başka paylaşımda görüşmek üzere, herkese sevgilerimi gönderiyorum.
9 Ekim 2023

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.