nilgunuygur@gmail.com
Oyun parkında 10-15 yaşlarında, uzun saçlı, kot pantolon giymiş, düz siyah saçlı bir kız var. Kız parktaki kaydırakların kenarında bulunan demirlere tutunmuş tırmanmaya çalışıyor.
YAZAN: Nilgün UYGUR

Kıvırcık kumral saçları, iri yeşil gözleri olan beş yaşındaki güzel oğlan çocuğunu annesi elinden sıkıca tutarak parka getirdi. Orada oyun oynayan aynı yaşlarda iki çocuk daha vardı. Anneleri banka oturmuş sohbet ediyordu. Soluk tenli kıvırcık saçlı çocuğumuz annesinin elini bırakıp bağırarak kaydırağa doğru koştu. Banktaki anneler dönüp ona dikkatle baktılar. Bu oğlanda bir farklılık olduğunu hissetmişlerdi. Çocuk kaydırağın tepesine hızla tırmandığında annesi de peşinden koşarak aşağıda pozisyon almıştı. Diğer anneler çevik bir şekilde kalkıp çocuklarını kucakladılar ve oradan uzaklaştılar. Çocuğun annesi üzüntüyle onları izledi. Çocuğuna en iyi gelecek şey yaşıtlarıyla oynamasıydı ama hep yalnızdı. Diğer aileler vebalı gibi onlardan kaçıyordu.

Bu hikâyeyi ve benzerlerini otizmli çocuklar ve ebeveynleri defalarca yaşamışlardır. Bu aileler dünyanın en yalnız insanları olabilirler. Bazen anne babanın ailesi bile onlara tahammül edemez. Komşuları apartmandan uzaklaştırmak için elinden geleni yapar. Otizmli çocuklar özel eğitim okullarına veya özel alt sınıflara dahi istenmezler. 2019 yılında Aksaray’da bir ilkokulda veliler okulda eğitim gören otizmli öğrencilerin sınıflarının kapatılması talebiyle okul çıkışında onları yuhalamıştı.

Farklı gelişen çocuklar bazen gayet uyumlu ve sakin olmalarına, kimseye zararlarının olmamasına rağmen etiketlenerek dışlanabilir. Zaman zaman davranış bozukluğu gösteren otizmli çocuklar ve gençler de vardır. Bunun nedeni duyuları normalden hassas olan otizmli çocuğun çevresinde aşırı uyaran olduğu durumlarda sinir krizi geçirebilmesidir. Ayrıca birçok otizmli aynı zamanda epilepsi hastasıdır, farklı şekillerde nöbet yaşayabilir. Çoğu zaman hiperaktiftirler. Çoğunluğu konuşamadığından tepkilerini bağırarak verir. Stereo tip hareketleri vardır, tuhaf görünebilir. Bunlardan dolayı kimseye zararları olmamasına rağmen insanlar onlardan çekinir. Çevredeki insanlar ve komşular bağırmalarından, bazen çok ağlamalarından rahatsız olurlar ancak tüm bunlar otizmlileri tamamen dışlayıp izole etmek, aşırı tepkiler vermek için geçerli bir neden midir? Normal gelişen çocuklarda da sık sık davranış bozukluklarına rastlanır.

Zaman zaman bu çocuklar ve aileleri şiddet görüp darp ediliyor. Sıklıkla basında bu tür haberlerle karşılaşırız. Öldürülen otizmli çocuklar veya gençler bile var. En son Nisan ayının başında İstanbul Beylikdüzü’nde beş yaşında otizmli bir çocuğun babası, oğlunun ağlaması nedeniyle saldırıya uğradı ve ciddi şekilde darp edildi.

Aileler neden kendi çocuklarına hak gördüğü eğitim gibi hakları farklı gelişen ya da farklı doğmuş çocuklar ile gençlerden esirgemek ister? Neden toplumda bu kadar çok ayrımcılık var? Başka ülkelerde bireyler farklılıklarına rağmen eşit hak ve yaklaşımlar ile birlikte yaşamayı başarırken bizde neden bu kadar çok ötekileştirme, empati yoksunluğu ve hoşgörüsüzlük var? Desteğe ihtiyacı olan bu çocuklar ve ailelerine yaşamı iyice zorlaştırmanın topluma zararı olduğu nasıl görülmez?

Devlet niçin bu konularda doğru politikalar geliştirmez, uygulamalar yapmaz? Gerçekten bir çocuk koca dünyaya sığmaz mı?

23 Nisan 2023

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.