Benim çocukluğumda, dünyaya nasıl geldiğimiz büyüklerimize sorulduğu zaman “leylekler getirdi,” yanıtı verilirdi. Ağzında kundak, içinde bebekle eve gelen leylek resimleri yıllarca odamın duvar süsü olmuştu. Çocukluğumu çok mutlu geçirdiğim evimiz, kocaman bahçesi olan, içinde meyve veren ağaçları, akşam sefaları, ortancaları, bol bol yumurta veren tavuklarımız ve her yıl göç eden, mevsimi geldiğinde de dönen leyleğimiz vardı. Bedenimi fark edecek yaşa geldiğimde herkesten farklıydım, sol kolum yoktu… Canım anneme sorduğumda, leylekler getirdiklerinde unutmuşlardı ama dönüşlerinde getireceklerdi. Tam bir yıl bekledim. Dönüşleri benim ilk hayal kırıklığım oldu. Canım annemin verecek yanıtının olmadığını görünce de bir daha kendimle ilgili hiçbir soru sormadım. Geceleri hep hayal kurardım, rüyalarıma bir masal perisi girse, sihirli sopasıyla tüm yanlışlıkları düzeltse, her insan mutlu olsa diye. Ama zaman içinde hiç böyle olmadı. Yaşam hep bildiğini okuyordu… ben de ona karşı meydan okumasını ve sabrı öğreniyordum. Sakatlığım ister doğum hatası, ister kaza olsun artık olan olmuştu. Bundan kaçış yoktu. Hep bir suçlu aranır, bulunur, bulunamaz, bu süreç zamana bırakılır. Evet, artık masal bitmiştir.
Canım ailem, benim rahat edeceğim, benimseyeceğim protez yapan merkezleri araştırmaya başladılar. Bu süreç uzun, yorucu, maddi manevi yük getiren bir süreçti. Her ay İzmir-Ankara arası gidip geliyorduk. Bu arada, Okul hayatım da devam ediyordu. Babam devlet memuru olmasına karşın, benim protezim lüks tüketime girdiğinden mevzuat gereği sağlık güvencesinden yararlanamıyordum. Bütün masrafları ailem karşılıyordu. Bu da beni derinden etkiliyordu. Artık İzmir’de yapımına başlanan protezimle birlikte Ankara yolculuğumuz sona ermişti. Almanya’ya gönderilmek üzere kolumun ölçüsü alınıyor, hazır olduğunda geliyordu. Burada da karşımıza mevzuat çıkıyordu. Engelli hakları yeni yeni verilmeye başlanmıştı, ancak yasaların uygulanmasındaki eksiklikler yine eski mevzuat şeklinde karşıma çıkıyordu. Bu mevzuata göre protez kullanım süreleri 5 yıl gibi çok uzun süreydi ve daha önce zarar görmesi durumunda sağlık güvencesi protezin ederini karşılamıyordu. Benim kolumla ilgili yasaları hazırlayan sayın yetkililere soruyorum: Sizler ayakkabınızı, çantanızı yırtılıncaya kadar mı kullanıyorsunuz? İnsan bedeni bir bütündür; dominant taraf, dominant olmayan taraf diye ayrılabilir mi? Bir engellinin yaşamsal ihtiyacı olan ortez-protezi lükse sokarken bir tek gecede kendi sağlık güvencelerini ömür boyu garanti altına alan millet vekillerine kul hakkımı helal etmiyorum. Verilen haklar birer lütuf değildir. Ortez-protez yasalarının tekrar ciddi bir şekilde ele alınmasını, ben de yaşadığım ülkede kendimi eşit vatandaş olarak görmeyi istiyorum.
Ah! Benim canım leyleğim, keşke hayallerimi sadece sen incitseydin.
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.