YAZAN: Menekşe KOÇAK
Eğitimde “Ne, nerede, ne zaman, nasıl öğretilecek?” sorularının cevabı müfredat yani eğitim programı ile belirlenir. Eğitim programlarında ana hatlarıyla şu soruların cevapları yer alır:
· Öğrenciler hangi değerlere sahip olacaklar?
· Hangi alanlarda bilgi birikimi kazanacaklar?
· Hangi alanlarda üreterek hayata katkı sunacaklar?
· Yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini hangi alanlarda, nasıl gösterecekler?
Öncelikle vurgulamak gerekir ki bu soruların cevapları tektir ve siyasi iradeye göre değişmez. Evet, bilim geliştikçe değişiklikler yapılır ama bu, yolculuk yaparken mola yerlerini değiştirmeye benzer. Nihayetinde varış noktası hep aynıdır. Bu nedenle eğitim programları, bilimsel gelişmelere göre gözden geçirilir ama sık sık eğitim programı değiştirilmez.
Bizde ise sık sık eğitim programı ve sistemi değiştirildi. Hükümet sistemle oynamaya doyamadığı için geçen yıl “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla yine müfredat değişikliğine gitti.
Hepimiz bilmeliyiz ki bir ülkenin devasa büyüklükte binlerce okulu, yüz binlerce öğretmeni ve milyonlarca öğrencisi olabilir. Eğitim programları eksik, yetersiz ve gerçekçi değilse okullar eğitim yuvası olamaz. Boşa zaman geçirilen ve maddi kaynakları yutan bir kara delik olur. Öğretmenin elindeki yol haritası yani eğitim programı eksik veya yanlış ise öğretmeni doğru adrese götüremez.
Maalesef eğitim sistemimizin her kademesinde eğitim programlarımız yeterli değil. Burada özel eğitim boyutuyla eğitim programlarını kısaca değerlendireceğiz.
Engelli bireyler için eğitim programları, kaynaştırma öğrencileri ve özel eğitim okulları öğrencileri için ayrı ayrı hazırlanır.
Kaynaştırma öğrencilerine mevcut eğitim programına uyabilmesi için verilecek destek eğitim planlanır. Bunun için öğrencinin bireysel özellikleri dikkate alınarak bireyselleştirilmiş eğitim programı hazırlanır. Ayrıca ders müfredatlarında bazı konularda düzenlemeler yapılır. Mesela birey görme engelli ise matematik dersinde geometri konusundan muaf olur.
Orta ve ağır engelli bireyler, Özel Eğitim Uygulama Okulları'na gider. Bu okullarda uygulanmak için “Orta, Ağır, Zihinsel ve Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Öğrenciler İçin Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı 1. Kademe” gibi her ders için özel eğitim programları hazırlanır.
Bu programlarda kavram öğretimi, okuma yazma, temel seviye matematik gibi akademik bilgilerin yanında iletişim becerileri, sağlık ve beslenme gibi konular yer alır.
Ancak bu programlarda akademik hedefler fazla; günlük yaşam becerileri, sağlık becerileri gibi temel ihtiyaçlara yönelik hedefler ise azdır. Bu yönü ile program hedef kitleye ulaşmakta çok yetersizdir; çünkü bu okullarda öğrencilerin davranış sorunları yoğundur. Bazı öğrenciler temel ihtiyaçlarını gidermekte bile zorlanabilir. İletişim ve sosyal uyumda büyük sorunlar vardır.
Bu nedenle mevcut eğitim programlarını ve ders kitaplarını öğretmenler çoğunlukla kullanamaz. Bakanlık, özel eğitim uygulama okullarına yüz binlerce kitap gönderir. Ancak bu kitaplar öğrencinin seviyesine uygun olmadığı için genellikle kolileri açılmadan okulların depolarında bekler ve geri dönüşüme gider.
Bu programların en büyük eksikliklerinden biri de uygulama için gerekli altyapının hazırlanmamasıdır.
Mesela “Trafik ve Yaya Becerileri” konusu, Orta Ağır Zihinsel ve Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Öğrenciler İçin Hayat Bilgisi Ders kitabında vardır. Bu kitapta “Trafik ve Yaya Becerileri” konusuyla ilgili şu davranışlar hedeflenir:
· 1. Trafikte kırmızı ışığın dur anlamına geldiğini söyler.
· 2. Trafikte sarı ışığın yayalar için hazırlanın anlamına geldiğini söyler.
· 3. Trafikte yeşil ışığın geç anlamına geldiğini söyler.
· 4. Yayaların karşıdan karşıya geçerken yaya geçidini kullanması gerektiğini söyler.
· 5. Yayaların karşıdan karşıya geçerken alt/üst geçitleri kullanması gerektiğini söyler.
· 6. Trafik ışığının, yaya geçidinin, alt/üst geçidin olmadığı yerlerde önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakarak kontrollü bir şekilde karşıdan karşıya geçmesi gerektiğini söyler.
· 7. Trafik kurallarına uyarak karşıdan karşıya geçer.
Program önce öğrencinin kuralları söylemesini, sonra da uygulamasını hedefler. Peki bu uygulamayı “Kim, nerede, ne zaman, nasıl yaptıracaktır?” Bu soruların cevabı programlarda yoktur. Zaten eğitim programının en büyük eksikliği de buradan kaynaklanır.
Burada engelli bireyin kuralları öğrenmesi için eğitimci ve ailesi eşliğinde trafikte uygulama yapması gerekir. Bunun için Trafik Şube ile görüşülüp trafiğin yoğun olmadığı ve
sürücülerin uyarıldığı uygulama ortamının planlanması ve bunun nasıl gerçekleşeceğinin açıklanması gerekir.
Mevcut eğitim anlayışında ise engelli birey servisle okula gelir ve okulda kalır. Alışveriş yapma, lokantada yemek yeme, toplu taşımaya binme, trafik kurallarına uyma gibi hayati önem taşıyan yüzlerce kazanım yok sayılır.
Özel eğitim uygulama okulunda, sosyal yaşam için gerekli kazanımlar programda olmasına rağmen uygulama gerektirdiği için yok sayılır.
Bu saçma durumu düzeltmek için MEB’in, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve belediyeler ile protokol hazırlayarak uygulama ortamı hazırlanmasını dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden...
Gelecek yazımızda belediyelerin engelli bireylere yönelik eğitim hizmetleri üzerinde söyleşmek üzere hoşça kalın...
14.02.2025
KAYNAKÇA:
1. MEB Orta Ağır Zihinsel ve Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Öğrenciler İçin Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı 1. Kademe (1., 2., 3. ve 4. sınıf), ANKARA, 2018
2. MEB Orta Ağır Zihinsel ve Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Öğrenciler İçin Hayat Bilgisi Dersi Öğretim Programı 1. Kademe (1., 2., 3. ve 4. sınıf), ANKARA, 2018
Eğitimde “Ne, nerede, ne zaman, nasıl öğretilecek?” sorularının cevabı müfredat yani eğitim programı ile belirlenir. Eğitim programlarında ana hatlarıyla şu soruların cevapları yer alır:
· Öğrenciler hangi değerlere sahip olacaklar?
· Hangi alanlarda bilgi birikimi kazanacaklar?
· Hangi alanlarda üreterek hayata katkı sunacaklar?
· Yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini hangi alanlarda, nasıl gösterecekler?
Öncelikle vurgulamak gerekir ki bu soruların cevapları tektir ve siyasi iradeye göre değişmez. Evet, bilim geliştikçe değişiklikler yapılır ama bu, yolculuk yaparken mola yerlerini değiştirmeye benzer. Nihayetinde varış noktası hep aynıdır. Bu nedenle eğitim programları, bilimsel gelişmelere göre gözden geçirilir ama sık sık eğitim programı değiştirilmez.
Bizde ise sık sık eğitim programı ve sistemi değiştirildi. Hükümet sistemle oynamaya doyamadığı için geçen yıl “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla yine müfredat değişikliğine gitti.
Hepimiz bilmeliyiz ki bir ülkenin devasa büyüklükte binlerce okulu, yüz binlerce öğretmeni ve milyonlarca öğrencisi olabilir. Eğitim programları eksik, yetersiz ve gerçekçi değilse okullar eğitim yuvası olamaz. Boşa zaman geçirilen ve maddi kaynakları yutan bir kara delik olur. Öğretmenin elindeki yol haritası yani eğitim programı eksik veya yanlış ise öğretmeni doğru adrese götüremez.
Maalesef eğitim sistemimizin her kademesinde eğitim programlarımız yeterli değil. Burada özel eğitim boyutuyla eğitim programlarını kısaca değerlendireceğiz.
Engelli bireyler için eğitim programları, kaynaştırma öğrencileri ve özel eğitim okulları öğrencileri için ayrı ayrı hazırlanır.
Kaynaştırma öğrencilerine mevcut eğitim programına uyabilmesi için verilecek destek eğitim planlanır. Bunun için öğrencinin bireysel özellikleri dikkate alınarak bireyselleştirilmiş eğitim programı hazırlanır. Ayrıca ders müfredatlarında bazı konularda düzenlemeler yapılır. Mesela birey görme engelli ise matematik dersinde geometri konusundan muaf olur.
Orta ve ağır engelli bireyler, Özel Eğitim Uygulama Okulları'na gider. Bu okullarda uygulanmak için “Orta, Ağır, Zihinsel ve Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Öğrenciler İçin Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı 1. Kademe” gibi her ders için özel eğitim programları hazırlanır.
Bu programlarda kavram öğretimi, okuma yazma, temel seviye matematik gibi akademik bilgilerin yanında iletişim becerileri, sağlık ve beslenme gibi konular yer alır.
Ancak bu programlarda akademik hedefler fazla; günlük yaşam becerileri, sağlık becerileri gibi temel ihtiyaçlara yönelik hedefler ise azdır. Bu yönü ile program hedef kitleye ulaşmakta çok yetersizdir; çünkü bu okullarda öğrencilerin davranış sorunları yoğundur. Bazı öğrenciler temel ihtiyaçlarını gidermekte bile zorlanabilir. İletişim ve sosyal uyumda büyük sorunlar vardır.
Bu nedenle mevcut eğitim programlarını ve ders kitaplarını öğretmenler çoğunlukla kullanamaz. Bakanlık, özel eğitim uygulama okullarına yüz binlerce kitap gönderir. Ancak bu kitaplar öğrencinin seviyesine uygun olmadığı için genellikle kolileri açılmadan okulların depolarında bekler ve geri dönüşüme gider.
Bu programların en büyük eksikliklerinden biri de uygulama için gerekli altyapının hazırlanmamasıdır.
Mesela “Trafik ve Yaya Becerileri” konusu, Orta Ağır Zihinsel ve Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Öğrenciler İçin Hayat Bilgisi Ders kitabında vardır. Bu kitapta “Trafik ve Yaya Becerileri” konusuyla ilgili şu davranışlar hedeflenir:
· 1. Trafikte kırmızı ışığın dur anlamına geldiğini söyler.
· 2. Trafikte sarı ışığın yayalar için hazırlanın anlamına geldiğini söyler.
· 3. Trafikte yeşil ışığın geç anlamına geldiğini söyler.
· 4. Yayaların karşıdan karşıya geçerken yaya geçidini kullanması gerektiğini söyler.
· 5. Yayaların karşıdan karşıya geçerken alt/üst geçitleri kullanması gerektiğini söyler.
· 6. Trafik ışığının, yaya geçidinin, alt/üst geçidin olmadığı yerlerde önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakarak kontrollü bir şekilde karşıdan karşıya geçmesi gerektiğini söyler.
· 7. Trafik kurallarına uyarak karşıdan karşıya geçer.
Program önce öğrencinin kuralları söylemesini, sonra da uygulamasını hedefler. Peki bu uygulamayı “Kim, nerede, ne zaman, nasıl yaptıracaktır?” Bu soruların cevabı programlarda yoktur. Zaten eğitim programının en büyük eksikliği de buradan kaynaklanır.
Burada engelli bireyin kuralları öğrenmesi için eğitimci ve ailesi eşliğinde trafikte uygulama yapması gerekir. Bunun için Trafik Şube ile görüşülüp trafiğin yoğun olmadığı ve
sürücülerin uyarıldığı uygulama ortamının planlanması ve bunun nasıl gerçekleşeceğinin açıklanması gerekir.
Mevcut eğitim anlayışında ise engelli birey servisle okula gelir ve okulda kalır. Alışveriş yapma, lokantada yemek yeme, toplu taşımaya binme, trafik kurallarına uyma gibi hayati önem taşıyan yüzlerce kazanım yok sayılır.
Özel eğitim uygulama okulunda, sosyal yaşam için gerekli kazanımlar programda olmasına rağmen uygulama gerektirdiği için yok sayılır.
Bu saçma durumu düzeltmek için MEB’in, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve belediyeler ile protokol hazırlayarak uygulama ortamı hazırlanmasını dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden...
Gelecek yazımızda belediyelerin engelli bireylere yönelik eğitim hizmetleri üzerinde söyleşmek üzere hoşça kalın...
14.02.2025
KAYNAKÇA:
1. MEB Orta Ağır Zihinsel ve Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Öğrenciler İçin Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı 1. Kademe (1., 2., 3. ve 4. sınıf), ANKARA, 2018
2. MEB Orta Ağır Zihinsel ve Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Öğrenciler İçin Hayat Bilgisi Dersi Öğretim Programı 1. Kademe (1., 2., 3. ve 4. sınıf), ANKARA, 2018
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.