SÖYLEŞİYİ YAPAN: Şule SEPİN İÇLİ
Şule: Sevgili Umudun Kadınları izleyicilerimiz, ‘Rol Modellerimiz’ bugün Antalya’da ama biz onları Ankara’da tanımıştık. Fatma Sönmez’le birlikteyiz. Kendisi bize nasıl buluştuğumuzu kendini tanıtırken anlatır herhalde.
Fatma: Antalya Bilgece Kültür Evi Tiyatro Topluluğuyuz. ‘Kaktüsler Susuz da Yaşar’ tiyatro oyunuyla sizlerle buluşmuştuk. Varlığınız ve desteğiniz için çok teşekkürler. Emekli öğretmenim. 6 yıldır tiyatro yapıyorum. Bir grup, Bilgece Kültür Evinde tiyatro yapıyoruz. Yeni arkadaşlarımız da var. Yolculuğumuz böyle başlamıştı Bilgece Kültür Eviyle. Şenal Saruhan’ın yazdığı ‘Cam Bardaklar Kırılsın’, Âdem Atar’ın yazdığı ‘Kadın Kadına Özgürlük’ oyunlarını yaptık. Pek çok oyun sergiledik. Kaktüsler Susuz da Yaşar kitabı, 1980 12 Eylül döneminde Mamak Cezaevlerinde yatan kadınların yaşam öyküleri, yaşam mücadelelerini anlatan bir öyküydü. Yaşam hikayelerini anlatmanın sorumluluğunda bunu yaptık. Yönetmeni Âdem Atar. Mamak Cezaevinde yaşayan neredeyse 50 kadın bir araya gelerek yazıyorlar. Bu oyunla ülkede 28 yerde turne yaptık. Amacımız; toplumsal olaylarda mücadele vermiş insanlara saygı duruşunda bulunmak, onları unutmamak ve unutturmamak. Bu şekilde yola çıkmıştık.
Şule: Biz sizi aynı zamanda Cam bardaklar Kırılsın oyunuyla tanıdık. Tiyatro kaç yılında kuruldu, ekibiniz kaç kişi?
Fatma: Cam Bardaklar Kırılsın oyununu Antalya’da 11 kişilik bir kadroyla oynadık. Şenal Saruhan da katılmıştı. Ankara’da 6 kadın oynadık. Seslendirmede de arkadaşlarımız vardı. Şenal Saruhan’ın yaşam mücadelesinde saygı duruşuydu bu. 6 yıldan beri tiyatro yapıyoruz. Tiyatro yapmamızın amacı var, sosyal sorumluluk hissediyoruz. Biz bugün, tiyatro gelirleriyle 64 öğrenciye burs veriyoruz. Bunların 37’si deprem bölgesinden öğrenciler. Tiyatro grubu tamamen gönüllülük esasına dayalıdır. Bir hedefe yürüyoruz. Hatay Defne Harbiye Mahallesinde 120 metrekarelik bir inşaat devam ediyor şu anda. Parkın içinde kütüphane ve çok amaçlı kullanılan tiyatro salonu yapılacak arsa, Defne Belediyesi tarafından tahsis edildi. Dış cepheleri bitti. Haziran ayı gibi açmayı düşünüyoruz. Bilge Sönmez Çocuk ve Kadın Yaşam Alanına, tiyatro gelirlerinden böyle bir katkı sunuyoruz.
Ekibimiz oyundan oyuna değişiyor. Standart bir kadromuz yok. İhtiyaca göre bize katılan arkadaşlarımız oluyor.
Şule: Kim çalıştırıyor?
Fatma: Âdem Atar, Adana Devlet Tiyatrolarından emekli. Çalıştıran, oyunu uyarlayan ve yöneten o. Bilgece Kültür Evinin kurulmasında katkısı çok büyük.
Şule: Bilgece kelimesini nasıl buldunuz?
Fatma: Bu tiyatroyla tanışmam, kızımı kaybetmemle başladı. Daha önce kızımın adına ‘Zekanın Dansı’ adında bir kitap çıkarmıştım. Bilgece adı, Bilge Sönmez adını taşıyor.
Şule: Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Anılarıyla yaşasın.
Fatma: Onun için başka çocuklara dokunabilmek, hayata dokunabilmek istedim. Çünkü önce çocuklar iyi olmalı düşüncesiyle deprem bölgesinde de böyle başladık tiyatroya. Depremden sonra yılda iki kez Defne’ye ve Defne etrafındaki Arsus’da, Samandağ’da, Hatay’ın pek çok ilçesinde çocuklara tiyatro yaptık.
Şule: Ekibiniz genellikle kadınlardan oluşuyor galiba. Daha çok kadın oyunları mı oynuyorsunuz acaba?
Fatma: Kadın oyunları ağırlıklı. Erkek arkadaşlarımız da var. Daha önce Cam Bardaklar Kırılsın oyununda erkek arkadaşlarımız da rol almıştı.
Şule: Kadınların rehabilite olmaları açısından da çok önemli bu sanırım.
Fatma: Hem de nasıl. Çünkü biz başkalarına dokunurken aynı zamanda kendimizi de iyileştiriyoruz. “Sanat iyileştirir” diyoruz. Çünkü sanatta ve sahnede kendinizi ifade etme biçiminiz iyi geliyor. Buna cesaret eden gerçekten koca yürekli bir takımız. Bir çoğumuz emekli.
Şule: Turne yaparken, geliriniz, giderlerinizi karşılayabiliyor mu, yoksa zaman zaman sponsor bulduğunuz oluyor mu?
Fatma: Sponsorumuz yok ama biz kocaman bir aileyiz. Bilgece Kültür Evinin destekçileri çok fazla. Öğrenci burslarını üstlenen çok fazla dostumuz var. Turnelerden biz para kazanmıyoruz. Turneler çok pahalı işler. Bir misyonu yerine getiriyoruz. Biz bunu kendimize bir görev edindik. Bu hayat hikayeleri birçok insana taşınmalı diye düşündük. Ekonomik olarak çok zorlukları var. Şimdiye kadar kendi bütçelerimizle baş etmeye çalıştık.
Şule: Sadece tiyatroyla mı uğraşıyorsunuz, yoksa başka etkinlikler de gerçekleştiriyor musunuz?
Fatma: Çocuk tiyatroları var bu arada. Sadece çocuk tiyatrosu oynayan 4 arkadaşımız var. Onlar değişik okullarda ve kreşlerde çocuk oyunlarına devam ediyorlar. Kültür evi mekânında korolar çalışıyor. Resim, müzik gibi değişik kurslar veriliyor. Sanat etkinlikleri yapmak isteyen herkese açık bir mekân. En aktif olarak yaptığımız etkinlik, tiyatro.
Şule: Mekân size mi ait?
Fatma: Kiralık. Hiçbir kurumdan destek almıyoruz. Sadece kendi yağımızla kavrulduğumuz, kendi bütçemiz doğrultusunda altından kalkmaya çalıştığımız bir süreç yaşıyoruz.
Şule: Gerçekten gönüllü bir emek veriyorsunuz, bu çok değerli. Turnelerde ya da gösterimlerde herhangi bir engelle karşılaşıyor musunuz?
Fatma: Şimdiye kadar karşılaşmadık. Her gittiğimiz yerde bu turnelerin bağlantılarını kuruyoruz. Belediyelerden salon alıyoruz ücretini ödeyerek. Davetiye dağıtımımızı, oralarda dostlarımızdan oluşturduğumuz geniş bir çember aracılığıyla yapıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarıyla iletişime geçiyoruz. Davetiyeleri onlara bırakıyoruz, satışları onlar yapıyor. Sosyal medya üzerinden duyurular yapıyorlar.
Şule: Bilgece Kültür Evinin bundan sonraki hayalleri neler acaba?
Fatma: Defne’deki yerin hayata geçmesi, Bilge Sönmez Çocuk ve Kadın Yaşam alanının gerçekten çocuklara ve gençlere açılabilmesi, orada çocukların tiyatro yapabilmeleri, gençlerin kütüphaneyi kullanması, değişik etkinlikler yapması, etkinliklerin planlanması başlıca hayallerimiz. Tiyatroya devam edeceğiz. 10-11 mayısta, Söke ve Bodrum’da olacağız, Kaktüsler Susuz da Yaşar oyunuyla. 2. Yıl da 2. Oyun devreye girecek. Kadınların mücadelelerini kitlelere ulaştırmaya devam edeceğiz. Öğrencilerimize burs vermeyi de sürdüreceğiz.
Şule: Size ulaşmak isteyenler nasıl ulaşabilirler?
Fatma: Bilgece Kültür Evi adına sosyal medyada açılmış sayfalarımız var. Youtube, Instagram, Facebook sayfalarımız var. Paylaşımlarımızda Âdem hocamın telefon numaraları var. Telefon numaram: 0533 722 84 40. Sosyal medya üzerinden, benimle iletişim kurarak bize destek verebilirler. Sanat, çocukları da yetişkinleri de iyileştirecektir diye düşünüyoruz.
Şule: Takipçi sayınız ne durumda?
Fatma: Daha çok Facebook üzerinden bütün yaptıklarımızı paylaşıyoruz. Gayet iyi durumdayız. Kimin, ne kadar bağışta bulunduğuyla ilgili şeffaf sayfamız var.
Şule: Dergimiz aracılığıyla son olarak mesaj vermek isterseniz, neler söylersiniz?
Fatma: Gösterimlerimizin sonunda da hep söylüyorum. Bir şair diyor ki: “Bir insan sadece yemek, içmek, sevdiğini koynuna alıp yatmak üzere bu dünyaya gelemez. Bu dünyaya gelmek için daha insanca bir neden olmalı.” Biz bu daha insanca bir neden olmanın bir parça da olsa gereğini yerine getiriyoruz. Hem kendimize hem toplumsal iyileşmeye ancak böyle ulaşabiliriz diye düşünüyoruz.
Şule: Çok teşekkür ediyoruz katıldığınız için.
Fatma: İlginize, desteğinize, varlığınıza çok teşekkür ediyoruz.
Şule: Sevgili Umudun Kadınları izleyicilerimiz, Bilgece Kültür Evinden Fatma Sönmez’le birlikte olduk. Oyunları gerçekten muhteşemdi. İzlediğim oyunlarını, sizin de yollarınızın kesişmesini ve izlemenizi öneririm. Hepsi, çok büyük bir özveriyle, çok güzel vurgularla, çok güzel konularla oyun sergilediler. Ne kadar güzel. Hem kendilerine dokunuyorlar hem de başkalarına dokunuyorlar.
Güzelliklerle kalın. https://www.facebook.com/share/158Ff7G8ke/ https://youtube.com/@bilgecekulturevi1589?si=TOwHy7rcm_1MmElO
22 Nisan 2025
Şule: Sevgili Umudun Kadınları izleyicilerimiz, ‘Rol Modellerimiz’ bugün Antalya’da ama biz onları Ankara’da tanımıştık. Fatma Sönmez’le birlikteyiz. Kendisi bize nasıl buluştuğumuzu kendini tanıtırken anlatır herhalde.
Fatma: Antalya Bilgece Kültür Evi Tiyatro Topluluğuyuz. ‘Kaktüsler Susuz da Yaşar’ tiyatro oyunuyla sizlerle buluşmuştuk. Varlığınız ve desteğiniz için çok teşekkürler. Emekli öğretmenim. 6 yıldır tiyatro yapıyorum. Bir grup, Bilgece Kültür Evinde tiyatro yapıyoruz. Yeni arkadaşlarımız da var. Yolculuğumuz böyle başlamıştı Bilgece Kültür Eviyle. Şenal Saruhan’ın yazdığı ‘Cam Bardaklar Kırılsın’, Âdem Atar’ın yazdığı ‘Kadın Kadına Özgürlük’ oyunlarını yaptık. Pek çok oyun sergiledik. Kaktüsler Susuz da Yaşar kitabı, 1980 12 Eylül döneminde Mamak Cezaevlerinde yatan kadınların yaşam öyküleri, yaşam mücadelelerini anlatan bir öyküydü. Yaşam hikayelerini anlatmanın sorumluluğunda bunu yaptık. Yönetmeni Âdem Atar. Mamak Cezaevinde yaşayan neredeyse 50 kadın bir araya gelerek yazıyorlar. Bu oyunla ülkede 28 yerde turne yaptık. Amacımız; toplumsal olaylarda mücadele vermiş insanlara saygı duruşunda bulunmak, onları unutmamak ve unutturmamak. Bu şekilde yola çıkmıştık.
Şule: Biz sizi aynı zamanda Cam bardaklar Kırılsın oyunuyla tanıdık. Tiyatro kaç yılında kuruldu, ekibiniz kaç kişi?
Fatma: Cam Bardaklar Kırılsın oyununu Antalya’da 11 kişilik bir kadroyla oynadık. Şenal Saruhan da katılmıştı. Ankara’da 6 kadın oynadık. Seslendirmede de arkadaşlarımız vardı. Şenal Saruhan’ın yaşam mücadelesinde saygı duruşuydu bu. 6 yıldan beri tiyatro yapıyoruz. Tiyatro yapmamızın amacı var, sosyal sorumluluk hissediyoruz. Biz bugün, tiyatro gelirleriyle 64 öğrenciye burs veriyoruz. Bunların 37’si deprem bölgesinden öğrenciler. Tiyatro grubu tamamen gönüllülük esasına dayalıdır. Bir hedefe yürüyoruz. Hatay Defne Harbiye Mahallesinde 120 metrekarelik bir inşaat devam ediyor şu anda. Parkın içinde kütüphane ve çok amaçlı kullanılan tiyatro salonu yapılacak arsa, Defne Belediyesi tarafından tahsis edildi. Dış cepheleri bitti. Haziran ayı gibi açmayı düşünüyoruz. Bilge Sönmez Çocuk ve Kadın Yaşam Alanına, tiyatro gelirlerinden böyle bir katkı sunuyoruz.
Ekibimiz oyundan oyuna değişiyor. Standart bir kadromuz yok. İhtiyaca göre bize katılan arkadaşlarımız oluyor.
Şule: Kim çalıştırıyor?
Fatma: Âdem Atar, Adana Devlet Tiyatrolarından emekli. Çalıştıran, oyunu uyarlayan ve yöneten o. Bilgece Kültür Evinin kurulmasında katkısı çok büyük.
Şule: Bilgece kelimesini nasıl buldunuz?
Fatma: Bu tiyatroyla tanışmam, kızımı kaybetmemle başladı. Daha önce kızımın adına ‘Zekanın Dansı’ adında bir kitap çıkarmıştım. Bilgece adı, Bilge Sönmez adını taşıyor.
Şule: Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Anılarıyla yaşasın.
Fatma: Onun için başka çocuklara dokunabilmek, hayata dokunabilmek istedim. Çünkü önce çocuklar iyi olmalı düşüncesiyle deprem bölgesinde de böyle başladık tiyatroya. Depremden sonra yılda iki kez Defne’ye ve Defne etrafındaki Arsus’da, Samandağ’da, Hatay’ın pek çok ilçesinde çocuklara tiyatro yaptık.
Şule: Ekibiniz genellikle kadınlardan oluşuyor galiba. Daha çok kadın oyunları mı oynuyorsunuz acaba?
Fatma: Kadın oyunları ağırlıklı. Erkek arkadaşlarımız da var. Daha önce Cam Bardaklar Kırılsın oyununda erkek arkadaşlarımız da rol almıştı.
Şule: Kadınların rehabilite olmaları açısından da çok önemli bu sanırım.
Fatma: Hem de nasıl. Çünkü biz başkalarına dokunurken aynı zamanda kendimizi de iyileştiriyoruz. “Sanat iyileştirir” diyoruz. Çünkü sanatta ve sahnede kendinizi ifade etme biçiminiz iyi geliyor. Buna cesaret eden gerçekten koca yürekli bir takımız. Bir çoğumuz emekli.
Şule: Turne yaparken, geliriniz, giderlerinizi karşılayabiliyor mu, yoksa zaman zaman sponsor bulduğunuz oluyor mu?
Fatma: Sponsorumuz yok ama biz kocaman bir aileyiz. Bilgece Kültür Evinin destekçileri çok fazla. Öğrenci burslarını üstlenen çok fazla dostumuz var. Turnelerden biz para kazanmıyoruz. Turneler çok pahalı işler. Bir misyonu yerine getiriyoruz. Biz bunu kendimize bir görev edindik. Bu hayat hikayeleri birçok insana taşınmalı diye düşündük. Ekonomik olarak çok zorlukları var. Şimdiye kadar kendi bütçelerimizle baş etmeye çalıştık.
Şule: Sadece tiyatroyla mı uğraşıyorsunuz, yoksa başka etkinlikler de gerçekleştiriyor musunuz?
Fatma: Çocuk tiyatroları var bu arada. Sadece çocuk tiyatrosu oynayan 4 arkadaşımız var. Onlar değişik okullarda ve kreşlerde çocuk oyunlarına devam ediyorlar. Kültür evi mekânında korolar çalışıyor. Resim, müzik gibi değişik kurslar veriliyor. Sanat etkinlikleri yapmak isteyen herkese açık bir mekân. En aktif olarak yaptığımız etkinlik, tiyatro.
Şule: Mekân size mi ait?
Fatma: Kiralık. Hiçbir kurumdan destek almıyoruz. Sadece kendi yağımızla kavrulduğumuz, kendi bütçemiz doğrultusunda altından kalkmaya çalıştığımız bir süreç yaşıyoruz.
Şule: Gerçekten gönüllü bir emek veriyorsunuz, bu çok değerli. Turnelerde ya da gösterimlerde herhangi bir engelle karşılaşıyor musunuz?
Fatma: Şimdiye kadar karşılaşmadık. Her gittiğimiz yerde bu turnelerin bağlantılarını kuruyoruz. Belediyelerden salon alıyoruz ücretini ödeyerek. Davetiye dağıtımımızı, oralarda dostlarımızdan oluşturduğumuz geniş bir çember aracılığıyla yapıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarıyla iletişime geçiyoruz. Davetiyeleri onlara bırakıyoruz, satışları onlar yapıyor. Sosyal medya üzerinden duyurular yapıyorlar.
Şule: Bilgece Kültür Evinin bundan sonraki hayalleri neler acaba?
Fatma: Defne’deki yerin hayata geçmesi, Bilge Sönmez Çocuk ve Kadın Yaşam alanının gerçekten çocuklara ve gençlere açılabilmesi, orada çocukların tiyatro yapabilmeleri, gençlerin kütüphaneyi kullanması, değişik etkinlikler yapması, etkinliklerin planlanması başlıca hayallerimiz. Tiyatroya devam edeceğiz. 10-11 mayısta, Söke ve Bodrum’da olacağız, Kaktüsler Susuz da Yaşar oyunuyla. 2. Yıl da 2. Oyun devreye girecek. Kadınların mücadelelerini kitlelere ulaştırmaya devam edeceğiz. Öğrencilerimize burs vermeyi de sürdüreceğiz.
Şule: Size ulaşmak isteyenler nasıl ulaşabilirler?
Fatma: Bilgece Kültür Evi adına sosyal medyada açılmış sayfalarımız var. Youtube, Instagram, Facebook sayfalarımız var. Paylaşımlarımızda Âdem hocamın telefon numaraları var. Telefon numaram: 0533 722 84 40. Sosyal medya üzerinden, benimle iletişim kurarak bize destek verebilirler. Sanat, çocukları da yetişkinleri de iyileştirecektir diye düşünüyoruz.
Şule: Takipçi sayınız ne durumda?
Fatma: Daha çok Facebook üzerinden bütün yaptıklarımızı paylaşıyoruz. Gayet iyi durumdayız. Kimin, ne kadar bağışta bulunduğuyla ilgili şeffaf sayfamız var.
Şule: Dergimiz aracılığıyla son olarak mesaj vermek isterseniz, neler söylersiniz?
Fatma: Gösterimlerimizin sonunda da hep söylüyorum. Bir şair diyor ki: “Bir insan sadece yemek, içmek, sevdiğini koynuna alıp yatmak üzere bu dünyaya gelemez. Bu dünyaya gelmek için daha insanca bir neden olmalı.” Biz bu daha insanca bir neden olmanın bir parça da olsa gereğini yerine getiriyoruz. Hem kendimize hem toplumsal iyileşmeye ancak böyle ulaşabiliriz diye düşünüyoruz.
Şule: Çok teşekkür ediyoruz katıldığınız için.
Fatma: İlginize, desteğinize, varlığınıza çok teşekkür ediyoruz.
Şule: Sevgili Umudun Kadınları izleyicilerimiz, Bilgece Kültür Evinden Fatma Sönmez’le birlikte olduk. Oyunları gerçekten muhteşemdi. İzlediğim oyunlarını, sizin de yollarınızın kesişmesini ve izlemenizi öneririm. Hepsi, çok büyük bir özveriyle, çok güzel vurgularla, çok güzel konularla oyun sergilediler. Ne kadar güzel. Hem kendilerine dokunuyorlar hem de başkalarına dokunuyorlar.
Güzelliklerle kalın. https://www.facebook.com/share/158Ff7G8ke/ https://youtube.com/@bilgecekulturevi1589?si=TOwHy7rcm_1MmElO
22 Nisan 2025
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.