aysegulcinilhan@gmail.com
Yüzün ortasından ikiye bölünerek çekilmiş bir kadın yüzü. Sol tarafta kadın makyajsız, sağ tarafta makyajlı görünüyor. Makyajlı tarafta göz farı, ruj ve fondöten uygulanmış, yüz daha pürüzsüz ve belirgin hatlara sahip. Makyajsız tarafta cilt doğal haliyle görünüyor. Arka plan beyaz ve sade.
YAZAN: Ayşe Gülçin İLHAN

Efekt Fransızca bir kelimeden dilimize geçmiş haliyle yaşantımıza yerleşmiş, yerini tek başına tam karşılayacak bir kelime olmadığından tanımı kısaca şöyle geçer TDK sözlüğünde:
Radyo ve televizyon yayınlarında, tiyatro oyunlarında veya film seslendirmelerinde, hareketleri izlemesi gereken seslerin doğal kaynakların dışında, optik, mekanik, kimyasal yöntemlerle gerçekleştirilmesi.
Burada anlatmak istediğim konuyu tam anlamı ile karşılayan doğal kaynakların dışında, doğala en yakın olanı elde etmek. Yani sûni. Gerçeğinin olmadığı olamadığı yerde bir tür taklit yöntemi. Beyaz perde ve sahne sanatları dışında günümüzün teknolojik gelişimiyle artık herkes efektör. Akıllı telefonlara efekt programları indirmek için olağan üstü akla ihtiyacı yok ademoğlunun. Hâl böyle olunca her işler kolaylaşıyor ve bazen dozları aşınca ilginç, bir o kadar komik durumlar da yaşanıyor. Geçenlerde tesadüfen rastladığım bir fotoğraf karesinden yola çıkarak makyaj efektlerinin yapılabildiğini fark ettim. Bu tür efektleri kullanan arkadaşlarım komedi olsun biraz gülelim başlığı ile paylaşım yapar ben de güler geçerim. Benim rastladığım vakâ işi fazla ciddiye almış ve efekt programını plastik cerrahi ile yarıştırmış adeta. Kısaca şöyle; kaşı ince birine yay gibi kaş yapılıyor şaşırmadım ama gözü kuş üzümü kadar birine nasıl bir eyeliner uygulaması yapılmış ki kadın uzun zamandır öykündüğü badem gözlere kavuşmuş. Olmayan göze süpürge gibi kirpik, fazla mal göz çıkarmaz cebinden gitmiyor ya devam. Geçmiş yıllarda bayağı uğraş verilen akne sorunları orta yaşta ciltte krater gölcükleri oluşturabiliyor bazılarında, bizim becerikli kişi yine efektle onu da hallediyor ve bizim abla bir anda pürüzsüz bir cilde sahip oluyor. Badem göz, yay kaş, dolgun olgun şahane kirpikler ve pamuk cilt tamam da dudak yok. Onu efektsiz çözmekte kararlı, mahalle kuaförünün arka odasında hallediyor bizim dişi işi ve üst dudak bağımsızlığını ilan ediyor artık ve yaşasın dudak cumhuriyeti. İşte tam o her gün sayfasını gizliden takip ettiği kadının yüz hatlarını edinmeye başladı, güzel. Tek fark birininki tanrı yapımı yani efektsiz. Bu arada tüm bu efektler ve filtreler yapılırken burun yok oluyor ve sadece iki delik hayal meyal kalıyor fotoğrafta. İşte size muppit show.
Teknolojinin çaresiz kaldığı yerler de var. On günlük uskumru gibi bakmaya devam o koca kirpiklerin ardından. Boyu uzatamıyorsunuz mesela. Asil bir duruş, akıllı bir bakış yahut genel olarak bir kadının ilgi görmesi için cinsel bir varlık olmasının dışında özellikler efekt paketine dahil değil. Yani beyin, kültür bilinci, okumak, yazmak ve üretmek gibi az ve öz entelektüel çevreye ve o kafaya sahip insanlarla iletişimin yolu orayı burayı gerdirip kaşı gözü süzdürmek ile olmuyor. Efekt halledemiyor. Fiziki efektler bu durumda iken ilişkilerinde de efekt kullanan bir kesim oluştu ve bizim efekt kraliçesi yine iş başında. Ruhu başka yerde dolaşan, aklı ve kalbi uzak iklimde olan adamla selfie çeker efektör ve vasati 40 çöp hatta belki o kadar bile olmayan birini marmara çırası gibi göstermeye uğraşır durur. Aşktan ölüyorlar, sevdadan bitiyorlar, bir de din satan hacı popçu bir şarkıcı yapıştır duruma işte budur şişirme hayat. Ah kıyamam ne şaşkın durumlar. Ne boş işler ne ham duruşlar. Aklı olanın içten içe güldüğü, duygu fukarasının kandığı garip, asılsız ve içeriksiz insan türüyle sık sık karşılaşır olduk.
Aslında insanların seçimleri, ne yaptıkları ve yaşadıkları kendilerini bağlar ama bu zevatın hadleri olmadan tanımadıkları insanları sosyal medya paylaşımları ile taciz etmeleri ve hakarete varan söylemlerde bulunmalarıdır garip olan. Bir insanla uğraşmanız için onunla aynı kulvar ve aynı seviyede olmanız gerekir. Bunun dışındaki durumlar haset ve kıskançlık alametidir. Kıskançlık gizli hayranlıktır der S. Kierkegaard. Akvaryumda var olmuş bir balığa okyanusu anlatamam, yorulurum o da anlamaz zaten. Onun için herkes kendi işine bakmalı kapasitesi ölçüsünde.
Şu bilinmelidir ki tüm bu sahte dünya düzeni içinde, liyakatsizce yerleşilmiş o konumlara inanmayan, popüler kültürün aynı boyutta basıp çoğaltıp her an piyasaya sürdüğü ilkel varlıklara rağmen, bilgiye ve efendiliğe, sağlam duruşa, doğru ahlaka ve erdeme önem veren bir topluluk var hâlâ. Her dönem oldu ve olacak da. Sahteliğe prim verenin doğrulukla zaten işi olmaz. Boşluklarını türlü oyunlarla doldurmaya çalışırken gittiğiniz her yerde güç kaynağına yani prizlere yakın oturmanızı tavsiye ederim çünkü şarjınız kadar varsınız, efektli hayatlarınıza dayanma gücü temenni ederim.
17.04.2021

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.