selvetbayraktarr@hotmail.com
Uzun, gür, kahverengi saçları, mavi kazağıyla, elleri klavyenin üzerinde çalışıyor.
Kırmızı güllerle kaplı gül bahçesinde güllerin koyu yeşil, canlı yaprakları var.

Düşünün ki kızınız üniversiteyi kazandı ve başka bir şehre okumaya gitti. Bir gece telefonunuz çaldı. Arayan kızınızın arkadaşları, “Gülistan yok.” diyorlar. Devletin üniversitesinde okuyor, Kredi Ve Yurtlar Kurumuna bağlı bir yurtta kalıyor, ama şimdi ortada yok. Tam da böyle oldu Gülistan Doku’nunailesinin başına gelen.



Gülistan Doku Diyarbakır da yaşayan 7 çocuklu, Kürt kökenli bir ailenin kızı. Babası kâh yumurta, peynir, yoğurt satarak, kâh çobanlık yaparak okutmuş çocuklarını. Üç kızının üçünü de üniversiteye göndermiş. Şimdi sesleniyor devlete: Kızım 4 yıldır nerede. Peki, Gülistan Doku konusunda bugüne kadar neler oldu? 



Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan, 5 Ocak 2020'de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamadı. Ailesi, 6 Ocak'ta İl Emniyet Müdürlüğü'ne kayıp başvurusunda bulundu. Doku'nun bulunması için cep telefonu sinyallerini izleyen güvenlik güçleri, saat 11.29'da Atatürk Mahallesi'ndeki minibüs durağından üniversite aracına bindiğini tespit etti.



Yol güzergâhındaki Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarında yapılan incelemelere rağmen Doku’nun araçtan nerede indiği tespit edilemedi. Araştırmalar sonunda Gülistan Doku’nun cep telefonunun, en son Uzunçayır Baraj Gölü'ndeki Sarı Saltuk Viyadüğünden sinyal verdiği belirlendi. Aynı saatlerde erkek arkadaşı ZaynalAbarakov’un telefonunun da aynı baz istasyonundan sinyal verdiği tespit edildi.



Zaynal Abarakov’un üvey babası Engin Yücel, Tunceliasayiş müdürlüğünde görevli polis memuruydu. Bir gün önce 4 Ocak 2020 de Gülistan yeni çalışmaya başladığı Hanımeli Kafeden erken çıkıp Yücel ailesinin evine gitti. Gece oradan çıktığında Hasan adında bir esnaf Gülistan’ın Zaynaltarafından zorla bir arabaya bindirildiğini gördü ve polisi aradı. Gelen görevli suçu işleyenin polis arkadaşının üvey oğlu olduğunu görüp, üvey baba Engin Yücel’e haber verdi. Yücel oraya geldi, oğlunu alıp götürdü. Esnaf Gülistankaybolduktan sonra verdiği ifadede doğruyu anlattıysa da bu durum baba ve oğulun ifadelerinde tabii ki kabul edilmedi. Baba Yücel “oğlumun arabası çamura saplanmıştı, meslektaşım bana bunu haber verdi” diyerek yaşanmış olan suçu ört bas etti.



O gece Gülistan geç kaldığı için yurda gidemedi ve okulda görevli bir öğretim üyesinin evinde kaldı. Felaket geliyorum demeye başlamıştı sanki.



Ertesi gün 5 Ocakta Zaynal’ın çalıştığı kafeye gitti, yine yüksek sesli tartışmalar çıktı. Gülistan oradan ayrıldı ve ortada bir daha hiç görülemedi.



Doku ailesi kayıp başvurusunda bulununca dönemin valisi Tuncay Sonel, abla Aygül Doku’ya, “Kızınızın intiharettiğinden şüpheleniyoruz.” dedi. Nereden biliyordu? Daha ortada hiçbir bilgi yoktu.



Uzunçayır Baraj Gölü üzerindeki Dinar Köprüsü'nden geçen bir başka aracın kamera görüntüsünde, Gülistan'a ait olduğu öne sürülen köprü korkulukları ve bariyerler arasında otururken tespit edilen bir görüntü basına yansıdı. Gülistan'ın intihar etmiş olabileceği şüpheleri üzerinde duruldu. AFAD ve Jandarma ekipleri tarafından suda arama çalışmaları başlatıldı. Baraj gölünde farklı tarihlerde birçok arama yapıldı. Daha önce yaşamını yitirmiş olan 4 5 kişinin naaşına ulaşıldı ama Gülistan’a ait bir ize rastlanmadı.



İstanbul Adalet Komisyonu'na kayıtlı Ulusal Kriminal'in2020 Temmuz ayında tamamladığı bilirkişi raporuna göre Gülistan'ın atladığı iddia edilen Dinar Köprüsü altındaki suda söz konusu gün ve saatte "yüksekten düşmeye bağlı bir hareketlilik olmadığı" tespit edildi.



Soruşturma devam ederken Gülistan'ın kaybolduğu tarihte Tunceli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Birimi polislerinden biri olan ve Doku dosyasında da yer alan Abarakov’un üvey babası Engin Yücel, dosyada yer alan bazı belgeleri basınla paylaştığı için "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve bu suçu kamu görevlisi sıfatıyla yapmak gerekçesiyle" açığa alındı. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında kamu davası açıldı. Neydi o belgeler? Gülistanın sağlık kuruluşları belgeleri. Psikolojisi bozuktu izlenimi verecek ya! Ardından Engin Yücel, 2018'de bazı sosyal medya paylaşımları öne sürülerek İçişleri Bakanlığı'nca polislikten ihraç edildi.



Gülistan Doku ile ilgili Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, kaybolmasından önce son görüştüğü kişi olduğu belirtilen Rusya doğumlu Zaynal Abarakov, 17 Mart 2022'de Antalya'nın Alanya ilçesinde gözaltına alındı. O tarihe kadar ülkede yoktu çünkü. Sonradan anne Cemile Yücel’in Cimer’e verdiği dilekçeden anlıyoruz ki Zaynal dönemin valisinin bilgisi dâhilinde yurt dışına gönderilmiş. Daha sonrada dönemin İçişleri bakanının ricasıyla ülkemize geri dönmüş.



Vah yurdumun adaletine vaaah!



Abarakov 24 saat gözaltında kaldı ve Alanya Adliyesi'nde SEGBİS üzerinde sorgusu yapıldı. 4 saatlik sorgunun ardından Zaynal Abarakov, adli kontrolle serbest bırakıldı ve yurt dışı yasağı konuldu. İfadesinde Gülistanın kendisiyle barışmak istediğini, kendisinin de kabul etmediğini belirtti. Doğrumudur bilemeyiz. Eğer öyleyse neden Gülistan’ı zorla araca bindirdi sorusunu düşünmekten alamıyor insan kendini.



Doku dosyasında tek şüpheli olan ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçuyla 15 günde bir imza atma şartı ve yurt dışına çıkış yasağıyla serbest kalan Zaynal Abarakov’un adli kontrol şartının adreslerinde olmadığı, telefonuna ulaşılamadığı için tebliğ edilemediği öğrenildi. Şaka gibi. İçler acısı gerçekten.



Yazı adresine ulaşamadığı için Zaynal Abarakov’un polis merkezine gitmeyip imza atmadığı, adresinde bulunmadığı ve telefonlarının kapalı olduğu 24 Ağustos 2022'deki emniyet tutanağına da yansıdı.



Zaynal Abarakov, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na adli kontrol ve yurt dışı yasağının kaldırılması için başvurdu. Talebi, Başsavcılık ve Sulh Ceza Hâkimliği’nce ‘kuvvetli suç şüphesi’ bulunduğu gerekçesiyle reddedildi. Doku ailesinin avukatı Ali Çimen, dosyada 3 yıl sonra ilk kez Abarakov’unsavunmasının yapıldığına dikkat çekerek, “O sorgusu sonrası, baş şüpheli için adli kontrol ve yurt dışına çıkmama yönünde bir tedbir uygulandı. Baş şüphelinin bu tedbire bir şikâyeti söz konusu oldu. Bu şikâyeti inceleyen Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı ve Tunceli Sulh Ceza Hâkimliği, kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle adli kontrole itirazı reddetti.” diye konuştu.



Avukat Ali Çimen, baş şüphelinin tutuklanması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Eğer burada tek şüpheli yönünde kuvvetli suç ihtimali varsa, burada makul olan dosyanın mağdurunu düşünmektir, ona da 3 yıldan fazladır ulaşılamıyor. Dolayısıyla adli kontrol değil de tutuklamanın söz konusu olması gerekiyor. Tutuklamada belli kriterler var. Birinci kriter kuvvetli suç şüphesi olduğudur. Kuvvetli suç şüphesi Tunceli Sulh Ceza Hakimliği’nin ve Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da kabulündeyse eğer burada artık mağdurun hayatı söz konusu. Mağdurun akıbetini netleştiremedik. Bu kuvvetli şüpheye göre baş şüphelinin tutuklanması gerekiyor. Kaçma şüphesi de var. Kendileri verdikleri dilekçede ‘Yurt dışına çıkmak istiyoruz adli kontrolümüzü kaldırın diye talepte bulundu, reddedildi.Kaçacağına dair bir şüphe var. Telefonuna ulaşılamadı, emniyetin tuttuğu tutanakta adli kontrolün de gereğini yerine getirmemişti. Gereğini yerine getirmediğine dair de bir tutanak dosyamızda vardı. Tüm şartlar tutuklanmasını gerektiriyordu. Bir an önce etkin ve etkili bir soruşturmanın yapılarak en azından tedbiren tutuklanması gerekir. Normal bir trafik kazasında bile şüpheli tedbiren tutuklanır. Burada 3 yıldan fazladır, kendisinden haber alamadığımız bir mağdurumuz var. Düşünceler ilk aşamada, intihara yönelikti ama o algı da çöktü dosyada. Dolayısıyla insanın öldürülmesiyle dosyanın ele alınması gerekiyor. Gülistan’ın akıbeti aileye olan borcumuzdur. Bir an önce ortaya çıkmasını bekliyoruz.”diyerek sözlerini bitirdi.



Gülistanın babası Halit Doku dönemin valisi Tuncay Sonelhakkında suç duyurusunda bulundu. Dilekçesinde vali tarafından sürekli intihar etmiştir denilerek kendilerinin oyalandığını, kızınızın bedenini size vereceğim deyip bir yandan da şüphelinin yurt dışına çıkmasına göz yumulduğunu, validen davacı olduğunu belirtti.



Anne Bedriye Doku ve abla Aygül Doku Tunceli Seyit Rıza meydanında oturma eylemleri yaptı. Polis tarafından pandemi yasaklarını ihlal nedeniyle şiddete uğrayarak gözaltına alındı. Aile mücadeleyi hiç bırakmadı. Demokratik kitle örgütlerinin kapısını çaldı. Kamuyu oluşturuldu. Kadındernekleriyle dayanışma içinde basın açıklamaları yapıldı. 



Milletvekilleri defalarca mecliste soru önergeleri verdi. Sonuç yok.



Kızlarının canına kıymayacağından eminlerdi. 2 gün önce ablasından KPSS için kitap isteyen, sınavları bitince eve dönmek için sabırsızlandığını, herkese hediyeler aldığını heyecanla anlatan Gülistan neden kendine zarar verecekti ki? 



Gülistan hayalleri olan 21 yaşında bir insan. Okulu bitirdiğinde kreş açmayı düşünen, çocuklarla oynamayı seven, hayvanları besleyen, kadın haklarına duyarlı, hak arama eylemlerine öğrenci olarak katılan, dengbej dinleyen güzel bir yürek. Buhar olup uçtu sanki. Kendisinden hiçbir haber yok. Dört yıl geçti. Aile artık adalete olan inancını yitirmek üzere. Çalmadıkları kapı kalmadı. Bakanlarla görüştüler. Verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı. Bakanlar değişti, sonuç değişmedi.



Başta yetkililer olmak üzere herkese sesleniyorlar: duyun sesimizi diyorlar. Bizim yerimize kendinizi koyun diye empati bekliyorlar. Acaba kaybolan bu evlat bir üst düzey devlet görevlisinin kızı olsaydı yine böyle mi davranılırdı diye soruyorlar?



Üstelik bir de şüphelinin üvey babası suç duyurusunda bulundu abla Aygül Doku hakkında.



7 Mart 2020 tarihinde, Gülistan Doku'nun kaybolmasında baş şüpheli Zaynal Abarakov’un eski polis olan üvey babası Engin Yücel, Tunceli'deki evini taşımak istedi.



Soruşturmanın tamamlanmadan ve evlerinde kriminal inceleme yapılmadan Yücel'in evini taşımasını engelleyen Doku'nun ablası Aygül Doku hakkında 22 Kasım 2020'de Engin Yücel'in şikâyeti üzerine "mala zarar vermek, tehdit ve hakaret etme" gerekçesiyle dava açıldı. Gülistan Doku'nunablası Aygül Doku hakkında açılan tazminat davasının duruşması Tunceli 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, Aygül Doku’ya 5 ay hapis cezası ve 2 bin 250 TL idari para cezası verilmesine karar verdi. Gördüğünüz gibi bu davada devletimiz şipşak adaleti sağladı.



Gülistanın arkadaşları Kübra, Gülşen ve Dilek de emniyette ifade verdi. Gülistan ve Zaynal’ın sürekli tartıştığını, şüphelinin gereksiz kıskançlık yaptığını söylediler. Hatta 4 Ocak akşamı Gülistan, Yücel ailesinin evinden çıktığında şüpheli Zaynal, Gülistan’ın arkadaşı Kübra’ya mesaj atıp, “burada çok kötü şeyler oldu” yazmış.



Bu mesajlar da tutanaklara girdi.



Anne Bedriye Doku kızını hala sabah akşam balkonlarda beklediğini söylerken gözyaşları sel olup aktı. Gülistan için yapılan belgeselde annenin Kürtçe haykırışları dayanılması çok zor anlardı. Bugüne kadar Adliyeye tanık olarak bile gitmemiş bu ailenin fertleri ülkemizdeki adaletin işleyişini kabullenmekte zorlanıyor gerçekten.



Şimdi ben de bu yazı aracılığıyla bir kez daha soruyorum yetkililere: Gülistan Doku nerede?



Şüphelinin üvey babasının aracına Gülistan’ı zorla bindirdiği görüldüğüne göre o araçta neden kriminal araştırma hemen yapılmadı ve aynı araç nasıl beş Ocakta şehir dışına çıkıp yedi Ocakta tekrar Tunceli’ye dönebildi? O iki gün delillerin kaybolmasını sağlamaz mı? 



Şüphelinin telefon, bilgisayar gibi teknolojik araçlarına delil toplama amacıyla neden anında el konulmadı? O telefonla nasıl yurt dışına gönderilebildi? 



Şüphelinin evinde neden arama gerçekleşmedi?



Şüphelinin babasının dosyayı inceleyen asayiş şubesinde bir yıl daha görev yapmasına nasıl izin verildi? Bu hangi etik kurala uygun?



Şimdi de bütün duyarlı insanlara sesleniyorum. Bu aileyi yalnız bırakmayalım. Onların yerinde hepimiz olabilirdik. Seslerine ses olalım. Adalet mücadelelerine omuz verelim. Bu dosya karanlıkta kalıp, faili meçhul olarak rafa kaldırılmasın.Çok şey istemiyorlar. Sadece evlatlarına bir mezar arıyorlar artık. Bir de suçlunun tutuklanıp cezalandırılmasını bekliyorlar.



Duyun bu ailenin çığlığını.



Sevgili Gülistan, genç yaşında ödediğin bu bedel çok ağır, ama şunu söylemeden geçemem, çok şanslısın, çünkü harika bir ailen var. Olayın peşini asla bırakmıyorlar. Senin için ellerinden gelenin fazlasını yapıyorlar. Diyarbakır Tunceli arasında mekik dokuyorlar adeta. 



İyi ki varsınız Doku ailesi. Umarım bir parçada olsa sesinize ses olabiliriz.



Umut ediyorum ki en kısa zamanda içinize bir nebze de olsa su serpecek bir haber alırsınız.



18 Şubat 2024

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.