Merhaba sevgili Umudun Kadınları Dergisi okuyucuları. 2024 yılının Nisan Ayı güzel geldi. 31 Mart yerel seçimlerini nasıl merakla ve kaygıyla bekledik. 1 Nisan sabahına, geçen ayın yazısında söz ettiğim kadın sorunlarını derinleştirecek bir sonuçla mı uyanacağız yoksa umutlarımızı tazeleyecek bir sonuçla mı? Kaygılanmamıza neden olacak çok davranış ve söylem vardı.
Laiklik karşıtı çabalar, Türkiye’yi sömürge valisi gibi, yabancı şirketlere verdiği sözlerle ve bakanlarına verdiği ‘buyruklarla’ yöneten bir iktidar, yükselen kadın hakları karşıtlığına destek olan ve bunun için Anayasayı ve yasaları değiştirme çalışmalarını yürütenler, milletvekili olan ve Van’a belediye başkan adayı olan birinin, kadınların hangi renk çarşaf giyeceğine karışmayacağını söyleyerek kadın özgürlüğünün bununla sınırlı gördüğünü belirtmesi, ekonomik zorlukları aşmak için çalışanların ve emeklilerin açlık sınırının bile altında ücret almalarına karar verilmesi…
Yine, seçmenlerin demokrasi ve laiklik ile hükümdarlık ve şeriat arasından hangisini seçeceği sorusuyla karşı karşıya kalmıştık.
Ama seçimlerin sonrasındaki gün, 1 Nisan çok güzel geldi. Türkiye haritasında Cumhuriyetin rengi olan kırmızının ağırlığı arttı. Aydınlık karanlığa, laiklik şeriata, demokrasi otokrasiye galip geldi. Muhalefet partisi birinci parti oldu.
Kadınlar açısından temsiliyet hala çok düşük olmakla birlikte, kadın belediye başkanı ve kadın muhtar sayısı arttı. Olmazlar oldu, umutlarımız çoğaldı. Bunu sağlayan seçmen gerekçelerinde ekonomik sorunlar kadar, demokraside geri atılan adımların ve şeriata doğru yönelen yolun etkili olduğunu düşünüyorum.
Şimdi ‘her şey çok güzel olacak’ gibi bir beklentiye girmeden, temkinli bir dikkatle mücadeleye devam etmemiz gerekiyor. Seçimin hemen ardından Van’da yapılmak istenen seçilmemişi kayyum atama çabalarına karşı verilen mücadelenin sonuç vererek, seçilene mazbata verilmesinin sağlanması bundan sonraki yolumuzu da belirlemiş oldu.
TBMM açılır açılmaz, iktidar partisi milletvekili kürsüden, Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk 4 maddesinin değiştirilebileceğini söyleyerek Anayasa suçu işledi. Bu maddelerin, “Devletin şekli, Cumhuriyetin niteliği, devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkentini ifade ettiğini anımsatmak isterim.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024-2028 Stratejik Planında “sekülerleşme risk” olarak ilan edildi. İçişleri Bakanlığı denetimindeki binlerce cami derneğinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlanması, faturaları devlet tarafından ödenen cami ve Kuran kurslarının kendi enerjilerini kendilerinin üretebilmesi için çatılarına güneş paneli ve rüzgâr türbini kurulması hedeflendi. Stratejik Planda; ÇEDES gibi projeler üzerinden farklı kurumlarda görevlendirilen manevi danışmanlara ek ders ücreti ödenmesi ve sözleşmeli personelin de manevi danışman olarak görevlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Maliye Bakanının Dünya Bankası ve IMF’nin Bahar Toplantısında enflasyonun düşürülmesi ile ilgili konuşurken,yurttaşlardan “yerel halk” diye söz ettiğini gördük. Siz nasıl hissettiniz bilmiyorum ama ben kendimi Amerika’nın işgal ettiği zamandaki Kızılderililer ya da İngiliz sömürgesi zamanındaki Afrika’daki yerliler gibi hissettim.
Mücadeleye devam etmemiz gerektiğini zaten biliyoruz. Bu mücadele bir maraton koşusu. Umutla ve inançla devam edeceğiz.
Bu arada bizim eve de Nisan çok güzel geldi. 5 Nisan’da ikinci torunum doğdu ve adı Nisan. Hoş geldin Nisan bebek. Evimize müjde ile geldin. Çok güzel, sağlıklı, mutlu, huzurlu bir yaşamın olsun. Ablan Güneş’le birlikte çok güzel günler yaşayın. Bu ay aziz Atatürk’ün, size ve tüm çocuklaraarmağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 104. Yılı. Bayramımız kutlu olsun.
Hoşça kalın umutlu kalın.
20 Nisan 2024
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.