SANATIN KADIN SESLERİ - NİSAN

Merhaba değerli Umudun Kadınları Dergisi dostları, sanata ve kadına dair içinizi ısıtacak haberlerle sizlerleyiz.

Önce başlıklar:

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'nin 27'ncisi Ankara'da düzenlenecek

Gazeteci Şehriban Kıraç'tan 'Metale Hayat Veren Kadınlar’ kitabı

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'nin 27'ncisi Ankara'da düzenlenecek

Sinema tutkunları, uzun bir geçmişe sahip olan ve kadın sinemacıların emeğini görünür kılmayı amaçlayan “UçanFestivalinin 27'nci yılında buluşmaya hazırlanıyor. Festival, 9-16 Mayıs tarihleri arasında Ankara'da gerçekleştirilecek.

Uçan Süpürge Vakfı tarafından yapılan açıklamaya göre, festival kapsamında düzenlenecek etkinlikler arasında "Onur", "Bilge Olgaç Başarı" ve "Genç Cadı" ödüllerinin sahiplerini bulacağı törenler de yer alacak.

Bu yılki tema "Daha Fazlası, Daha Azı Değil: Sen Uçuşu Hatırla" olarak belirlenen festivalde, kadın sinemacıların eserleri ön plana çıkarılacak. Filmler, başkentin en eski sinemalarından olan ve geçtiğimiz yıl yeniden açılan Kavaklıdere Sinemasında, artık yeni adıyla Kült Kavaklıdere’de gösterilecek. Festivalin film seçkisi ve programı ise yakın bir zamanda açıklanacak.

Festival kapsamında düzenlenen ödül törenlerinde, kadın sinemacılara destek olmak ve onların çalışmalarını ödüllendirmek amaçlanıyor. Bu yılın Onur Ödülü, oyuncu Hatice Aslan'a, Bilge Olgaç Başarı Ödülleri ise oyuncu Tülin Özen, yönetmen Ayşe Polat ve yapımcı Nida Karabol'a takdim edilecek. Genç Cadı Ödülü ise oyuncu Deniz İlhan'a verilecek.

Ödül törenleri, 9 Mayıs akşamı düzenlenecek olan festivalin açılış töreninde gerçekleştirilecek.

Gazeteci Şehriban Kıraç'tan 'Metale Hayat Veren Kadınlar’ kitabı

Demiri eritmiş, otomobil yapmış, buzdolabına kapı takmış, koca kamyona motor üretmiş, tonlarca yükü taşımış kadınlar.

Kendine biçilen kalıpların dışına çıkan, mahalle baskısına uymayan, “gecenin bir vaktinde mesaiye gidilir mi?”, “kadın başına onca erkeğin arasında çalışılır mı?” “Burada ne işin var, git evde otur, markette çalış.” zihniyetine karşı duran “biz buradayız, emeğimizle varız, erkek yaparsa, kadın da yapar” diye ses yükseltenlerin hikayesi.

Gazeteci Şehriban Kıraç, Türkiye’nin dev fabrikalarında çalışan 40 kadının kâh ağlatan, kâh güldüren, kah isyan ettiren hikayesini “Metale Hayat Veren Kadınlar” kitabında bir araya getirdi. Türk Metal Sendikası’nın örgütlü olduğu Ford Otosan, Otokar, Oyak Renault, Beko, Arçelik, Bosch, MAN, BMC, Vestel, Tofaş gibi dev fabrikalarda çalışan 40 kadının hikâyesini anlatan kitap, Türk Metal Sendikası tarafından basıldı. Kitap 8 Mart’ta Kadın İşçiler 29. Büyük Kurultayında dağıtıma çıktı. Kaleme alınan 40 kadının hikâyesi öyle hafife alınacak hikâyeler değil. Ağır sanayiye gelene kadar hepsi çok ağır hayat deneyimlerinden geçmiş. Kimi öksüz kalmış, kimi sürgün olmuş, kimi çocuk yaşta iş hayatına atılmış. Kimi borç ödemek, kimi çocuklarını okutmak için... Metale Hayat Veren Kadınlar kitabı, çocuğuna daha iyi bir gelecek yaratmak için canla başla çalışan annelerin, avuç açıp kocadan harçlık dilenmek istemeyen, evde de işte de cinsiyet eşitliği isteyen kadınların hikayelerine ışık tutuyor. Metale Hayat Veren Kadınlar kitabı, sesi çıkmayan, bir erkeğe bile selam veremeyen, hakkını yiyen patrona karşı ses yükseltemeyen, fazla mesai parasını işten kovulurum korkusuyla isteyemeyen ama sendikada örgütlenince kocaman bir güç haline gelince, hakkını arayan, mitinglere gidip ön saflarda slogan atan, gözaltına alınsa dahi örgütlenme azminden vazgeçmeyen, patrona kafa tutan kadınların hikâyesini anlatıyor. Gazeteci Şehriban Kıraç, kitabın hazırlık aşamasıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Aylarca süren bir çalışmanın ürünü Metale Hayat Veren Kadınlar kitabı. Kitapta hikâyesi anlatılan 40 kadının çoğu vardiyalı çalışıyor. Çoğuyla gecenin bir yarısı oturup söyleşi yaptık. Kimiyle hastanede çocuğunun başında beklerken, kimiyle yemek molasındayken konuştuk. Bu kitapta hayatları hikayeleştirilene kadar 40 kadın ciddi bir sömürüyle karşı karşıya kalmış. Metal sektöründe çalışınca, başarıyı yakalayınca ve Türk Metal Sendikası'nda örgütlenince ilk kez bulunduğu şehirden dışarı çıkan kadınlar var, ilk kez uçağa binen, ilk kez bir otelde tatil yapan kadınlar, ilk kez dışarıda kendi parasıyla yemek yiyen kadınlar, ilk kez evinden, eşinden, çocuğundan ayrı tek başına şehir dışına çıkan... Bu kitapta en çok da zor zanaat olan metal iş kolunda mücadelenin, karşı durmanın, başarmanın, güçlü kadın olmanın hikâyesi var.

Gelecek sayımızda yepyeni sanat haberleriyle buluşmak umuduyla sevgiyle kalın.

23 Nisan 2024