Altı Nokta Körler Derneğinde Kadının Adı Yok

Merhaba sevgili umudun kadınları dinleyicileri sizlerle yeni dergimizin ilk sayısının heyecanıyla beraberiz.

Altı Nokta Körler Derneği genel merkez genel kurulu 11 12 Aralık tarihlerinde Kumburgaz’da bulunan Marin Princess Hotelde yapıldı.

Bu yazıda dile getirmek istediklerimi anlata bilmek için süreci sizlere kısaca özetlemek isterim.

2018 yılı ocak ayında yapılan kongreden sonra Fermani Kurtel başkanlığında bir yönetim göreve gelmişti.

Pandemi nedeniyle 3 değil, dört yıl görev yapmak zorunda kalan bu yönetimin bel kemiğinden biri kadın meclisi ve çalışmalarıydı. Yönetimin faaliyet raporuna bakılırsa bu sonuç net olarak görülecektir.

Yönetim toplantısından sonra bütün şubelerden kadın meclisi için delege göndermesi istendi. Bir çok şubenin delege göndermesiyle meclisimiz kadından sorumlu başkan yardımcımız Cevriye Bayraktar başkanlığında göreve başladı.

İlk toplantıdan sonra kadın meclisi kolları sıvadı. yapılan istişarelerden sonra mobing konulu bir proje yazılması kararlaştırıldı. Dergimizin de yazarlarından biri olan şule sepin içlinin yazdığı proje, bu çalışmanın fikir analarından biri olan ve sonrasında da bütün çalışmanın koordinasyonunu üstlenen kadın meclisi yürütme kurulu üyesi Nil Sevin arkadaşımızın düzeltmeleriyle sivil  düşüne gönderildi.

Projenin onaylanmasıyla gereken çalışmalar hızlıca yürütüldü. Mayıs ayı 2019 yılında iki gün süren mobing çalıştayı yapıldı.

Bizzat katılımcısı olduğum etkinlik dolu dolu geçti. bir çok konuda uzman kişiler tarafından bilgilendirildik.

son derece titizlikle düzenlenmiş emek ürünü bir çalıştaydı.

Delege toplantılarımızdan biride Elazığ’da yapıldı. İki günlük kadın meclisi buluşması tam anlamıyla dolu dolu geçti.

Ayrıca delege toplantısını da gerçekleştirdik.

Farklı konularda uzman kişiler tarafından kadın delegelerimize seminerler verildi. Kadınlarımızın sesini oradaki halka duyurmak için bir yürüyüş ve ardından da basın açıklaması yapıldı. Elâzığ’da bulunan hemcinslerimize yaşam mücadelelerinde destek sağlamaya çalıştık.

Elâzığ şube başkanı Refik Temiz’in olağanüstü çabası ve Canan Palancı arkadaşımızın da katkılarıyla harika bir organizasyon oldu.

sonrasında samsunda bir delege toplantısı gerçekleştirildi.

3 gün süren etkinlikler yapıldı.

Samsun’un kadın neferi değerli başkanı Aynur Yiğit kusursuz ortama ev sahipliği yaptı.

Ayrıca kadın meclisi olarak çocuğunun gözü önünde katledilen emine bulutun kırıkkaledeki evinin önünde bir basın açıklaması yapıldı.

2020 yılının mart ayında pandemi fırtınası başladı.

Herkes etkinliklerini çevrim içi platformlara taşımaya yöneldi.

Kadın meclisi yine durmadı. Nil Sevin’in öncülük ettiği bir çok online etkinlik düzenlendi.

 Hukuk konusunda, üniversitelerin engelli koordinasyon merkezlerinin işlevselliği hakkında bilgi veren çalışmalar yürütüldü. Zaman zaman kadınlarımızı motive edici eğlenceler düzenlendi. Kendimizi ileriye taşıya bilmek için güçlendirebildiğimiz içerikli birçok çalışma yapıldı.

Şimdi gelelim seçim sürecine.

iki başkan adayı yarıştı seçimde. Türkiye Körler Federasyonu başkanı da olan Suha Sağlam ve mevcut başkan Fermani Kurtel.

 Genel kurulun gereksiz ayrıntılarıyla sizleri fazla meşgul etmek istemiyorum.

 altı nokta körler derneği seçimlerde nispi temsil sistemini uyguluyor. Dolayısıyla her iki listenin adaylarından da yönetime üye verme şansı oluyor.

ne kadar üzücüdür ki iki başkan adayı da listesinin ön sıralarında bir kadın arkadaşımıza yer verme gereği duymamış. 

Seçimi mevcut başkan Fermani Kurtel kazandı. Yönetime başkanın listesinden 13 kişi, diğer başkan adayı Suha Sağlam’ın listesinden de 9 kişi dahil oldu.

İnanılmaz ama gerçek şu an yönetimde hiç bir kadın arkadaşımız bulunmuyor. Öyle bir durum ki bu muhtemelen büyük mücadelelerle kazandığımız kadından sorumlu genel başkan yardımcılığı görevine bir erkek yönetici gelecek. Böyle bir durumun olması hepimizi hayal kırıklığına uğrattı.

geçmiş yönetimde hem en çok çalışan kadın meclisi hem de gelen yönetimde hiç bir kadın yok.

bu bana ülkemizin kadınlar açısından içinde bulunduğu tablonun benzerini bizlerin de yaşadığını duyumsattı.

Başkan adayları şubelerin oylarını yanına çeke bilme pahasına yine biz kadınları harcamış oldu.

Şube başkanları yönetime üye vermeden destek vermek istemediğinden yine geri planlara itildik. yine yok sayıldık.

iki aday da ön sıralara bir kadın almamaktan mahcubiyet duymamış olacak ki böyle bir sonuç ortaya çıktı.

Şimdi bizler isyan moduna geçtik. Peki, anlamı var mı artık? Bizde bir söz vardır düğünden sonra kına olmaz derler.

Yönetim kurulu listeleri seçim günü açıklandığından o gün herhangi bir tepki veremezdik.

Peki ya daha öncesi neden hiç bir tedbir almamıştık?

Ben şöyle düşünüyorum biz artık bu yönetimi görevden alamayız. Dernekte ne yazık ki böyle bir gücümüz yok.

O zaman ne yapmalıyız? Bence biz kadınlar bundan sonra seçimlerden önce güçlü bir şekilde örgütlenerek başkan adaylarının karşısına çıkmalıyız. Taleplerimiz net olmalı. eEn az iki kadın aday yönetiminizde olmazsa kadınlardan size oy yok demeliyiz. Bunu çok güçlü bir şekilde haykırmalıyız.  Gerekirse imzalar toplamalıyız.

 Yazıma burada son verirken, bundan sonraki süreçlerde yaşadığımız bu durumdan gereken dersi alarak yolumuza devam etmeliyiz. Bizler şunu net olarak bilmeliyiz ki; biz mücadele etmezsek erkek egemen bu ülkede bize hak yok.

 Balıkları kendimiz tutmadığımızda aç kalacağımızı  fark etmeli ve seçim öncesi mücadelemize hep beraber güçlü bir şekilde omuz vermeliyiz.

Umutla kalın.