rahimecetin35@hotmail.com
Bir palmiye ağacının önünde açık sarı gömleği, beyaz pantolonu, koyu yeşil baş örtüsüyle sol eli belinde tebessüm ediyor.
Ahşap bir masanın kenarında yeşil yapraklı bitki var. Masanın üzerinde beyaz çorba kasesinin içinde tarhana çorbası ve üzerinde doğranmış maydanoz var. Çorba kasesinin yanında yuvarlak tam buğday ekmeğinin yarısı görünüyor.

Merhaba sevgili Umudun Kadınları takipçileri;



Biz büyük bir ailede büyüdük; babaanne, dede, anne, baba ve çocukların yer aldığı evimizde, her yıl mutlaka tarhana yapılırdı. Babaannem ve annem tarhana hamurunu yoğurup ve kuruttuktan sonra tarhanayı ufalamak için tüm komşularını çağırırlardı. Tarhana yapmayı öğrenmeye pek meraklı olmasam da onların içinde bulunmaktan, o an yapılansohbetleri dinlemekten çok mutlu olurdum. Daha sonra tarhana elekle elenerek kurutmaya devam edilirdi.



Tarhana yapımı hep gözümde büyümüştü; yıllar sonra bir ablamın cesaretlendirmesiyle tarhanayı yapmayı başardım.



Yaparken de gözümde ne kadar çok büyüttüğümü farkettim.



Şimdi de kış mevsiminin vazgeçilmezi, kâselerin sultanı tarhananın tarifine geçelim.



Tarhana Nasıl yapılır



Doğranmış 1 kg domates, 2 kg kırmızıbiber, 1 kilo soğanı tencereye alalım. Üzerine üç yemek kaşığı kaya tuzu, üç yemek kaşığı zeytinyağıyla tarhana otunu ekleyelim. Köylerde yetiştirilen tarhana otunu aktarlardan bulabilirsiniz. Bu otukoymanız isteğinize bağlı. Sebzeler iyice yumuşayıncaya kadar kaynatalım, sonra da pişen sebzeleri soğumaya bırakalım. Soğuyan sebzeleri püre haline gelinceye kadar robottan geçirerek uygun bir kaba aldıktan sonra üzerine azar azar 1 kg süzme yoğurt ekleyelim ve tarhanamızı yoğuralım.Hamurun kıvamı poğaça hamuru kıvamında olmalıdır. Ben üzerini kapatıp bu şekilde beş gün balkonda beklettim. İlk üç gün, günde dört defa elimle yoğurarak karıştırdım. Bu arada hamur kabaracaktır. Eğer hamurun kıvamı sıvılaşırsa un ekleyerek yoğurabiliriz. Üç günün sonunda Üzerindeki kapağı aldım ve sofra bezi örttüm. Günde iki defa tahta kaşıklakarıştırmaya devam ettim. Beşinci günün sonunda balkona sofra bezini serdim ve üzerine biraz un serptim. Hamurdan bir yemek kaşığı alıp sofra bezinin üzerine döktüm. Kaşığın tersiyle hamuru biraz yaydırdım. Az aralıklı olacak şekilde kaşık kaşık dökerek hamurları sıraladım. İki gün sofra bezinin üzerinde balkonda kuruttum ve bu hamur parçalarını elimle küçültebildiğim kadar küçüktüm, sonra da robottan geçirerek toz haline getirdim. Bunları da makarna süzgeciyle eleyipgenişçe bir tepsiye döktüm ve yaydım. Ardından da kapalı bir ortamda 3-4 gün daha kuruttum. Deneyecek herkese şimdiden afiyet olsun.



Sevgili arkadaşlar sizlerin de deneyimlerinizi bizlerle paylaşmanızı rica ediyoruz.



Emine Kamçı’dan temizliğe dair bilgiler:



Bazı eşyaların üzerindeki inatçı kirleri yumuşatmak için eğer elinizde herhangi bir yüzey temizleyicisi yoksa ıslak mendil ve limon kolonyasından yararlanabilirsiniz. Bunu yaptığınızda zor kirlerin yumuşadığına tanık olacaksınız. Daha sonra da iyi bir sonuca ulaşmak için basit bir deterjanla silip durulayabilirsiniz.



Yüzeysel temizlikler için ıslak mendiller çoğu zaman kurtarıcımız durumundadır. Günlük toz alırken yemek yedikten sonra yerdeki kırıntıları temizlerken yine ıslak mendil kullanırız. Ayakkabıyla bastığımız antreyi, pencere kenarlarını, klozetin oturulan kısımlarını çoğunlukla ıslak mendille aceleyle sildiğimiz olur. 



Ayrıca cam sehpaları, aynaları da kolonyalı pamukla temizlememiz olası. Bunu, aklınıza gelen cam yüzeyler için dekullanabilirsiniz.



Yağla yağı temizlemek: Fırınlarınızdaki tortulanmış kirlerden kurtulmak istiyorsanız, bunun için yine yağlardan yararlanabilirsiniz. Fırınınızın içini zeytinyağlı pamukla önce rezistans hariç iyice sildikten sonra fırın ısısını yaklaşık 45 dereceye getirip bekleyiniz. Daha sonra da basit bir deterjanla ya da karbonatlı suya batırılmış bezle silip durulamalısınız.



Hazır yağlardan söz etmişken, bir de nasıl kazasız belasız şişelere doldurduğumuzu deneyimlerimize dayanarak anlatmaya çalışalım: İster gözümüz görsün ister görmesin;



Bizler mutfakta çalışırken birtakım kazalara, dökmelere saçmalara maruz kalırız. İşte bu tür terslikleri, boş şişeye yağ aktarırken de yaşadığımız olur. Özellikle de bu tür işleri yaparken bir görme engelli olarak mutfak eviyesini sık sık kullanırım. Ayrıca şişelerin taşmasına önlem olarak da şişenin altına çukur bir kap koymak yararlı olacaktır. Bu yöntemin birçok arkadaşımız tarafından kullanıldığını biliyorum ama mutfak işlerinde yeni olan arkadaşlarımıza önermeyi uygun buldum



Kolay gelsin. Başka paylaşımlarda buluşmak üzere umutla kalın.

Yorumlar

Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.