HAZIRLAYAN: Selvet BAYRAKTAR TOKAT
Merhabalar değerli Umudun Kadınları Dergisi sevenleri. Yine dopdolu bir kadının güncesiyle beraberiz. İsterdik ki daha güzel haberler verebilelim sizlere ama ne yazık ki ülkenin şu an içinde bulunduğu toplumsal atmosfer ve dünyanın bazı ülkelerindeki olumsuz uygulamalar buna izin vermiyor.
Önce başlıklar:
Bakan Tekin'den 'karma eğitim’ açıklaması: Karma eğitim esas, kız okulları kurmak gerekiyorsa kurulur
Doğum kontrol ilaçları kadınlar için 'lüks' oldu
İzmir metro istasyonlarında “Eşitlik Koridorları”
'Özgür kalacağız, özgür yaşayacağız’
Bir aile üst geçide astıkları pankartla kızlarının katilini arıyor
İran'da 'ahlak polisi' yeniden devriyelere başlayacak
İngiliz polisine cinsel saldırı suçlaması: Kamera kayıtları yayımlandı
Bakan Tekin'den 'karma eğitim’ açıklaması: Karma eğitim esas, kız okulları kurmak gerekiyorsa kurulur
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı A Haber yayınında açıklamalarda bulundu.
Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin "Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum" dediğini belirten Tekin, "Şimdi benim Milli Eğitim olarak birincil hedefim ne? Kız çocuklarının okullaşmasını sağlamaktı. O zaman veliyi ikna etmek için biz, gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz, veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli, isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli" dedi.
Karma eğitimin esas olduğunu söyleyen Tekin "Ama bu tür gerekçelerle, yani eğitimin, okullaşma oranının artması anlamında bu tür tedbirleri almak gerekiyorsa beraber alalım" ifadelerini kullandı.
Karma eğitime karşı olmadığını savunan Tekin, "Tam tersine özgürlükçüyüm, karma eğitim isteyen veliler için de kuşkusuz o olacak. Zaten bizim Milli Eğitim Temel Kanununda öyle diyor, karma eğitim esastır ama benim asli görevim, okullaşma oranını artırmaktır" diye konuştu.
Bu açıklamalara sivil toplum kuruluşları ve kadın örgütleri tepki gösterdi ve basın açıklamalarıyla protestoda bulundu.
Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Tekin’in açıklamalarını protesto etti. İl Milli Eğitim binasının önünde kadınlar polis engeliyle karşılaştı. Kadınlar, Müdürlüğe yakın bir yerdeki parka yönlendirilirken, slogan atmalarına izin verilmedi.
Platform adına Evrim Gürenin, “1,5 milyondan fazla kız çocuğunun okuldan uzakta olduğunu görüyoruz. Bakan yanıt versin: Nerede bu kız çocukları? Kadınların, kız çocuklarının en temel haklarının gaspını hedefleyen iktidar eğitimi bir araç olarak kullanıyor” açıklamasını yaptı.
Doğum kontrol ilaçları kadınlar için 'lüks' oldu
Aile planlaması hizmetleri kapsamında aile sağlığı merkezlerinde (ASM) ücretsiz dağıtılan kondom, doğum kontrol hapları, aylık ve üç aylık enjeksiyon gibi malzemelerde de birkaç yıldır tedarik sorunları yaşanıyor. Kadınlar “ücretsiz” alması gereken doğum kontrol ürünlerine şimdi yüksek meblağlar ödemek zorunda kalıyor. Fiyatlardaki artış ise özellikle istenmeyen gebeliklere ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara davetiye çıkarıyor. Özellikle kadınların yaşadıkları zorlu durumları Cumhuriyet’ gazetesine değerlendiren Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu (CİSÜ) Platformun üyesi Türkiye Aile Planlama Vakfı (TAPV) Program Koordinatörü Deniz Özkor, doğum kontrol ürünlerine gelen zamlarla 1.6 milyon kadının aile planlaması ihtiyacını karşılayamadığını söyledi. Özkor, “Kondom, doğum kontrol hapı, spiral gibi korunma yöntemlere erişimin kısıtlı olması ve ücretsiz şekilde sağlanmaması kadınların sağlığını olumsuz etkilemektedir ve istenmeyen gebeliklere neden olmaktadır” dedi.
Genel Sağlık-İş Başkanı Derya Uğur ise “Yurttaşlarımız bu doğum kontrol malzemelerini eczaneden almaya kalktığında 1 aylık enjeksiyon 233 TL, devletin dağıttığı doğum kontrol hapları için 228 TL, bir diğer oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) için 251 TL ödemek zorunda bırakılıyor” ifadelerini kullandı.
Uğur, “Tüm bu olumsuzluklar içinde istenmeyen gebeliklerin artmasından endişe ediyoruz. Kondom yokluğunda cinsel yolla bulaşan hastalıkların artması da kaçılmaz olacak” diye konuştu. Aile planlaması kapsamında kullanılan malzemelerde tedarik sorunları yaşanmasının toplum sağlığı için tehdit oluşturduğunu vurgulayan Uğur, “Sağlık Bakanlığı’nın bir an önce bu konuya öncelik vermesi ihtiyaçtan da öte zorunluluk” dedi.
İzmir metro istasyonlarında “Eşitlik Koridorları”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi Başkanlığı Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığı artırmak amacıyla Fahrettin Altay ve Üçyol metro istasyonlarında özel bir görsel çalışma yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılında düzenlediği “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uluslararası Karikatür Yarışmasına katılan eserler arasından seçilen karikatürler, metro istasyonlarının duvarlarına mural olarak uygulandı. Grafiti sanatçıları Yunus Şahin ve Mustafa Deniz Kubilay tarafından yapılan çalışmalarla, metro istasyonlarında “Eşitlik Koridorları” oluşturuldu. Her gün binlerce İzmirlinin geçtiği istasyonlara uygulanan mural çalışmaları, kadınların yaşadığı sorunlara ve eşitsizliklere dikkat çekiyor. İzmirliler karikatürlerin eşitsizlik sorununu güçlü bir şekilde yansıttığını ve bu karikatürlerin istasyonları renklendirdiğini vurguladı. Ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, 6284 sayılı kanunun ve İstanbul Sözleşmesi’nin önemine vurgu yaptı.
“Özgür kalacağız, özgür yaşayacağız”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri tarafından organize edilen “Şarkılarımız, sözlerimiz, özgürlüklerimiz için kadınlar buluşuyor” etkinliği Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda yapıldı. Etkinlikte kadınların özgürlüğüne vurgu yapılarak “Korkma. Kadın Meclisleri var. Özgür kalacağız, özgür yaşayacağız denildi.
Berna Çiçeksever’in müzik dinletisiyle başlayan etkinlikte konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, son günlerde yapılan karma eğitim tartışmalarına da değindi. “Beni yanlış anladınız” ifadesini kullanan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e tepki göstererek “Biz sizin ağzınızdan çıkan her cümlenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Siz yanlış anlatmıyorsunuz biz de sizi hiç yanlış anlamıyoruz. Kız çocuklarının geleceğini sizin ellerinize asla bırakmayacağız” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasından bu yana kadın cinayetlerinin arttığını da vurgulayan Ataselim, “Kadınlar kendiliğinden öldürülmüyor. Bir gece yarısı bir kişinin imzasıyla elimizden alınan İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmiyoruz” diye konuştu.
Bir aile üst geçide astıkları pankartla kızlarının katilini arıyor
İzmir'de, geçen yıl boşanma aşamasında olduğu 31 yaşındaki Ezgi Zerkin'i tabancayla katledip kaçan 36 yaşındaki Deniz Özarslan isimli erkek, 382 gün geçmesine rağmen yakalanamadı.
Ezgi Zerkin’in defnedilmesinin yıl dönümünde ailesi, Şehit Kerem Oğuz Erbay Güzelyalı Üst Geçidi'ne 'İzmir'de Ezgi Zerkin'i ateşli silahla öldüren katil zanlısı 29 Temmuz 2022'den beri aranıyor. Görenler polise ulaşsın' yazılı pankart astı.
DHA'nın haberine göre; olay, geçen yıl 28 Temmuz'da, Konak ilçesi Mersinli Mahallesi'ndeki iş yerinde meydana geldi. Deniz Özarslan, boşanma aşamasında olduğu Ezgi Zerkin'in çalıştığı iş yerine geldi. Çıkan tartışmada Deniz Özarslan, belinden çıkardığı tabancayla Zerkin'in başına ateş edip, kaçtı. İhbarla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ezgi Zerkin, ambulansla Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Beyin ölümü gerçekleşen ve bir süre makineye bağlı yaşayan Ezgi Zerkin, 11 Ağustos 2022’de hayatını kaybetti, 12 Ağustos’ta memleketi Urla’ da toprağa verildi.
Olaydan sonra kaçan Deniz Özarslan, olayın üzerinden 1 yıla yakın süre geçmesine rağmen, hala yakalanamadı. Bu süreçte Ezgi Zerkin'in ailesi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri üyelerinin birçok şehre 'Ezgi Zerkin'in katili Deniz Özarslan aranıyor' yazılı afişler asmasına rağmen sonuç alınamadı. Ezgi Zerkin'in eşi Deniz Özarslan'a açtığı boşanma davası 15 Haziran'da sonuçlandı. Ezgi, ölümünden 10 ay sonra Deniz Özarslan'dan boşandı.
İran'da 'ahlak polisi' yeniden devriyelere başlayacak
İran medyası polisin kadınların kurallara uygun giyindiğinden ve başörtüsü taktığından emin olmak için tartışmalı devriyelere yeniden başlayacağını duyurdu.
Karar, genç kadın Mahsa Amini’nin Tahran’da kıyafet kurallarına karşı geldiği gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ölümünün üzerinden 10 ay sonra alındı.
Amini’nin ölümü, büyük ulusal gösterilere yol açmış ve ahlak polisi devriyeleri durdurulmuştu.
Ancak sertlik yanlıları bir süredir devriyelerin geri dönmesini istiyordu.
Ahlak Polisi, kıyafet kurallarına uyulması ve “düzgün olmayan” bir şekilde giyindiği düşünülenleri gözaltına almakla görevli.
Sertlik yanlısı Tasnim Haber Ajansı Polis Sözcüsü Saeed Montezerolmahdi devriyeler sırasında, görevlilerin önce kurala uymadıklarını düşündükleri kadınları uyaracağını belirtti. Sözcü, uyarıyı dinlememeleri durumunda polisin “yasal girişimlere” başlayacağını söyledi.
22 yaşındaki Mahsa Amini, geçen Eylül ayında ailesiyle birlikte ziyaret ettiği başkent Tahran’da ahlak polisi tarafından başörtüsünü “düzgün takmadığı” gerekçesiyle gözaltına alınmıştı.
Amini “eğitilmek” üzere gözetim merkezine girdikten sonra yere yığılmıştı. Polisin Amini’nin başına bir sopayla vurduğu ve araçlara çarptığı iddia edilmişti.
Olay milyonlarca İranlıyı öfkelendirdi ve ülke genelinde yaklaşık 600 kişinin öldüğü şiddetli gösteriler düzenlenmişti.
Eylemleri izleyen aylarda birçok kadın başörtüsü takmaya toptan son verdi. Sosyal medyada paylaşılan videolar da son günlere dek, başörtüsü takmayan kadınların daha çok görülmeye başlandığını gösteriyordu.
Ancak İran makamları, daha ağır cezalar getirdi. Bunlara, başörtüsü kurallarına uymayan iş yerlerinin kapanması da dahil.
Protestolarda büyük sayıda İranlı yer alsa da, bazı İranlılar hala başörtüsüne büyük destek veriyor.
Geçtiğimiz günlerde, iki başörtüsüz kadına bir kap yoğurt atan bir erkeğin görüntüleri ortaya çıktı.
Yaptığı çevredeki erkek ve kadınları kızdırırken, daha sonra tutuklandı. Ancak kadınlar da gözaltına alınmaktan kurtulamadı.
İran’da İslam Devrimi’nden bu yana bir haliyle “ahlak polisi” bulunuyor. Rehberlik Devriyesi adı verilen son versiyonu, devriyelere 2006’da başlamıştı.
İngiliz polisine cinsel saldırı suçlaması: Kamera kayıtları yayımlandı
İngiltere'de Zayna Iman adlı kadın, Manchester polisini cinsel istismar ile suçladı. 2021 yılında gözaltına alındığında 40 saat boyunca cinsel istismara uğradığını iddia eden Iman, polis departmanının saldırıyı örtbas etmeye çalıştığını öne sürdü.
Polislerin kendisine ilaç vererek cinsel saldırıda bulunduğunu iddia eden Iman'ın iddiaları üzerine güvenlik kamerası görüntüleri yayınlandı. Ancak kamera kayıtlarında 3 saatlik bir boşluk olduğu tespit edildi. Eksik yayınlanan görüntülerde, polisler tarafından kıyafetleri kesilen Iman'ın saatlerce bir hücrede yüzüstü bırakıldığı görüldü. İngiltere basınına konuşan Iman, "3 polis pantolonumu çıkardı ve iç çamaşırlarımı kesti" dedi.
The Sun'da yer alan habere göre, serbest bırakıldıktan sonra hastaneye gittiğini anlatan Iman, cinsel saldırıya ilişkin izler bulunduğunu aktardı.
Iman hakkında hazırlanan tıbbi raporda, "Geçmişinde bir akıl hastalığı hikayesi yoktur. Tedavi olmadan düzelmiş akut bir psikotik olay nedeniyle kabul edilmiştir. Bu durum, muhtemelen verilen uyuşturucu madde nedeniyle meydana gelmiştir" ifadelerine yer verildi.
Olayla ilgili 3 saatlik video görüntülerine erişim talep eden Iman'a, eski başkomiser de destek verdi. Eski başkomiser Martin Harding, polislerin eyleminin hiçbir şekilde haklı gösterilemeyeceğini belirtti.
Gelecek sayımızda daha umut verici haberlerle sizlerle buluşmak dileğiyle hoşça kalın.
14 Ağustos 2023
Merhabalar değerli Umudun Kadınları Dergisi sevenleri. Yine dopdolu bir kadının güncesiyle beraberiz. İsterdik ki daha güzel haberler verebilelim sizlere ama ne yazık ki ülkenin şu an içinde bulunduğu toplumsal atmosfer ve dünyanın bazı ülkelerindeki olumsuz uygulamalar buna izin vermiyor.
Önce başlıklar:
Bakan Tekin'den 'karma eğitim’ açıklaması: Karma eğitim esas, kız okulları kurmak gerekiyorsa kurulur
Doğum kontrol ilaçları kadınlar için 'lüks' oldu
İzmir metro istasyonlarında “Eşitlik Koridorları”
'Özgür kalacağız, özgür yaşayacağız’
Bir aile üst geçide astıkları pankartla kızlarının katilini arıyor
İran'da 'ahlak polisi' yeniden devriyelere başlayacak
İngiliz polisine cinsel saldırı suçlaması: Kamera kayıtları yayımlandı
Bakan Tekin'den 'karma eğitim’ açıklaması: Karma eğitim esas, kız okulları kurmak gerekiyorsa kurulur
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı A Haber yayınında açıklamalarda bulundu.
Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin "Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum" dediğini belirten Tekin, "Şimdi benim Milli Eğitim olarak birincil hedefim ne? Kız çocuklarının okullaşmasını sağlamaktı. O zaman veliyi ikna etmek için biz, gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz, veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli, isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli" dedi.
Karma eğitimin esas olduğunu söyleyen Tekin "Ama bu tür gerekçelerle, yani eğitimin, okullaşma oranının artması anlamında bu tür tedbirleri almak gerekiyorsa beraber alalım" ifadelerini kullandı.
Karma eğitime karşı olmadığını savunan Tekin, "Tam tersine özgürlükçüyüm, karma eğitim isteyen veliler için de kuşkusuz o olacak. Zaten bizim Milli Eğitim Temel Kanununda öyle diyor, karma eğitim esastır ama benim asli görevim, okullaşma oranını artırmaktır" diye konuştu.
Bu açıklamalara sivil toplum kuruluşları ve kadın örgütleri tepki gösterdi ve basın açıklamalarıyla protestoda bulundu.
Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Tekin’in açıklamalarını protesto etti. İl Milli Eğitim binasının önünde kadınlar polis engeliyle karşılaştı. Kadınlar, Müdürlüğe yakın bir yerdeki parka yönlendirilirken, slogan atmalarına izin verilmedi.
Platform adına Evrim Gürenin, “1,5 milyondan fazla kız çocuğunun okuldan uzakta olduğunu görüyoruz. Bakan yanıt versin: Nerede bu kız çocukları? Kadınların, kız çocuklarının en temel haklarının gaspını hedefleyen iktidar eğitimi bir araç olarak kullanıyor” açıklamasını yaptı.
Doğum kontrol ilaçları kadınlar için 'lüks' oldu
Aile planlaması hizmetleri kapsamında aile sağlığı merkezlerinde (ASM) ücretsiz dağıtılan kondom, doğum kontrol hapları, aylık ve üç aylık enjeksiyon gibi malzemelerde de birkaç yıldır tedarik sorunları yaşanıyor. Kadınlar “ücretsiz” alması gereken doğum kontrol ürünlerine şimdi yüksek meblağlar ödemek zorunda kalıyor. Fiyatlardaki artış ise özellikle istenmeyen gebeliklere ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara davetiye çıkarıyor. Özellikle kadınların yaşadıkları zorlu durumları Cumhuriyet’ gazetesine değerlendiren Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu (CİSÜ) Platformun üyesi Türkiye Aile Planlama Vakfı (TAPV) Program Koordinatörü Deniz Özkor, doğum kontrol ürünlerine gelen zamlarla 1.6 milyon kadının aile planlaması ihtiyacını karşılayamadığını söyledi. Özkor, “Kondom, doğum kontrol hapı, spiral gibi korunma yöntemlere erişimin kısıtlı olması ve ücretsiz şekilde sağlanmaması kadınların sağlığını olumsuz etkilemektedir ve istenmeyen gebeliklere neden olmaktadır” dedi.
Genel Sağlık-İş Başkanı Derya Uğur ise “Yurttaşlarımız bu doğum kontrol malzemelerini eczaneden almaya kalktığında 1 aylık enjeksiyon 233 TL, devletin dağıttığı doğum kontrol hapları için 228 TL, bir diğer oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) için 251 TL ödemek zorunda bırakılıyor” ifadelerini kullandı.
Uğur, “Tüm bu olumsuzluklar içinde istenmeyen gebeliklerin artmasından endişe ediyoruz. Kondom yokluğunda cinsel yolla bulaşan hastalıkların artması da kaçılmaz olacak” diye konuştu. Aile planlaması kapsamında kullanılan malzemelerde tedarik sorunları yaşanmasının toplum sağlığı için tehdit oluşturduğunu vurgulayan Uğur, “Sağlık Bakanlığı’nın bir an önce bu konuya öncelik vermesi ihtiyaçtan da öte zorunluluk” dedi.
İzmir metro istasyonlarında “Eşitlik Koridorları”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi Başkanlığı Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığı artırmak amacıyla Fahrettin Altay ve Üçyol metro istasyonlarında özel bir görsel çalışma yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılında düzenlediği “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uluslararası Karikatür Yarışmasına katılan eserler arasından seçilen karikatürler, metro istasyonlarının duvarlarına mural olarak uygulandı. Grafiti sanatçıları Yunus Şahin ve Mustafa Deniz Kubilay tarafından yapılan çalışmalarla, metro istasyonlarında “Eşitlik Koridorları” oluşturuldu. Her gün binlerce İzmirlinin geçtiği istasyonlara uygulanan mural çalışmaları, kadınların yaşadığı sorunlara ve eşitsizliklere dikkat çekiyor. İzmirliler karikatürlerin eşitsizlik sorununu güçlü bir şekilde yansıttığını ve bu karikatürlerin istasyonları renklendirdiğini vurguladı. Ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, 6284 sayılı kanunun ve İstanbul Sözleşmesi’nin önemine vurgu yaptı.
“Özgür kalacağız, özgür yaşayacağız”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri tarafından organize edilen “Şarkılarımız, sözlerimiz, özgürlüklerimiz için kadınlar buluşuyor” etkinliği Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda yapıldı. Etkinlikte kadınların özgürlüğüne vurgu yapılarak “Korkma. Kadın Meclisleri var. Özgür kalacağız, özgür yaşayacağız denildi.
Berna Çiçeksever’in müzik dinletisiyle başlayan etkinlikte konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, son günlerde yapılan karma eğitim tartışmalarına da değindi. “Beni yanlış anladınız” ifadesini kullanan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e tepki göstererek “Biz sizin ağzınızdan çıkan her cümlenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Siz yanlış anlatmıyorsunuz biz de sizi hiç yanlış anlamıyoruz. Kız çocuklarının geleceğini sizin ellerinize asla bırakmayacağız” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasından bu yana kadın cinayetlerinin arttığını da vurgulayan Ataselim, “Kadınlar kendiliğinden öldürülmüyor. Bir gece yarısı bir kişinin imzasıyla elimizden alınan İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmiyoruz” diye konuştu.
Bir aile üst geçide astıkları pankartla kızlarının katilini arıyor
İzmir'de, geçen yıl boşanma aşamasında olduğu 31 yaşındaki Ezgi Zerkin'i tabancayla katledip kaçan 36 yaşındaki Deniz Özarslan isimli erkek, 382 gün geçmesine rağmen yakalanamadı.
Ezgi Zerkin’in defnedilmesinin yıl dönümünde ailesi, Şehit Kerem Oğuz Erbay Güzelyalı Üst Geçidi'ne 'İzmir'de Ezgi Zerkin'i ateşli silahla öldüren katil zanlısı 29 Temmuz 2022'den beri aranıyor. Görenler polise ulaşsın' yazılı pankart astı.
DHA'nın haberine göre; olay, geçen yıl 28 Temmuz'da, Konak ilçesi Mersinli Mahallesi'ndeki iş yerinde meydana geldi. Deniz Özarslan, boşanma aşamasında olduğu Ezgi Zerkin'in çalıştığı iş yerine geldi. Çıkan tartışmada Deniz Özarslan, belinden çıkardığı tabancayla Zerkin'in başına ateş edip, kaçtı. İhbarla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ezgi Zerkin, ambulansla Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Beyin ölümü gerçekleşen ve bir süre makineye bağlı yaşayan Ezgi Zerkin, 11 Ağustos 2022’de hayatını kaybetti, 12 Ağustos’ta memleketi Urla’ da toprağa verildi.
Olaydan sonra kaçan Deniz Özarslan, olayın üzerinden 1 yıla yakın süre geçmesine rağmen, hala yakalanamadı. Bu süreçte Ezgi Zerkin'in ailesi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri üyelerinin birçok şehre 'Ezgi Zerkin'in katili Deniz Özarslan aranıyor' yazılı afişler asmasına rağmen sonuç alınamadı. Ezgi Zerkin'in eşi Deniz Özarslan'a açtığı boşanma davası 15 Haziran'da sonuçlandı. Ezgi, ölümünden 10 ay sonra Deniz Özarslan'dan boşandı.
İran'da 'ahlak polisi' yeniden devriyelere başlayacak
İran medyası polisin kadınların kurallara uygun giyindiğinden ve başörtüsü taktığından emin olmak için tartışmalı devriyelere yeniden başlayacağını duyurdu.
Karar, genç kadın Mahsa Amini’nin Tahran’da kıyafet kurallarına karşı geldiği gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ölümünün üzerinden 10 ay sonra alındı.
Amini’nin ölümü, büyük ulusal gösterilere yol açmış ve ahlak polisi devriyeleri durdurulmuştu.
Ancak sertlik yanlıları bir süredir devriyelerin geri dönmesini istiyordu.
Ahlak Polisi, kıyafet kurallarına uyulması ve “düzgün olmayan” bir şekilde giyindiği düşünülenleri gözaltına almakla görevli.
Sertlik yanlısı Tasnim Haber Ajansı Polis Sözcüsü Saeed Montezerolmahdi devriyeler sırasında, görevlilerin önce kurala uymadıklarını düşündükleri kadınları uyaracağını belirtti. Sözcü, uyarıyı dinlememeleri durumunda polisin “yasal girişimlere” başlayacağını söyledi.
22 yaşındaki Mahsa Amini, geçen Eylül ayında ailesiyle birlikte ziyaret ettiği başkent Tahran’da ahlak polisi tarafından başörtüsünü “düzgün takmadığı” gerekçesiyle gözaltına alınmıştı.
Amini “eğitilmek” üzere gözetim merkezine girdikten sonra yere yığılmıştı. Polisin Amini’nin başına bir sopayla vurduğu ve araçlara çarptığı iddia edilmişti.
Olay milyonlarca İranlıyı öfkelendirdi ve ülke genelinde yaklaşık 600 kişinin öldüğü şiddetli gösteriler düzenlenmişti.
Eylemleri izleyen aylarda birçok kadın başörtüsü takmaya toptan son verdi. Sosyal medyada paylaşılan videolar da son günlere dek, başörtüsü takmayan kadınların daha çok görülmeye başlandığını gösteriyordu.
Ancak İran makamları, daha ağır cezalar getirdi. Bunlara, başörtüsü kurallarına uymayan iş yerlerinin kapanması da dahil.
Protestolarda büyük sayıda İranlı yer alsa da, bazı İranlılar hala başörtüsüne büyük destek veriyor.
Geçtiğimiz günlerde, iki başörtüsüz kadına bir kap yoğurt atan bir erkeğin görüntüleri ortaya çıktı.
Yaptığı çevredeki erkek ve kadınları kızdırırken, daha sonra tutuklandı. Ancak kadınlar da gözaltına alınmaktan kurtulamadı.
İran’da İslam Devrimi’nden bu yana bir haliyle “ahlak polisi” bulunuyor. Rehberlik Devriyesi adı verilen son versiyonu, devriyelere 2006’da başlamıştı.
İngiliz polisine cinsel saldırı suçlaması: Kamera kayıtları yayımlandı
İngiltere'de Zayna Iman adlı kadın, Manchester polisini cinsel istismar ile suçladı. 2021 yılında gözaltına alındığında 40 saat boyunca cinsel istismara uğradığını iddia eden Iman, polis departmanının saldırıyı örtbas etmeye çalıştığını öne sürdü.
Polislerin kendisine ilaç vererek cinsel saldırıda bulunduğunu iddia eden Iman'ın iddiaları üzerine güvenlik kamerası görüntüleri yayınlandı. Ancak kamera kayıtlarında 3 saatlik bir boşluk olduğu tespit edildi. Eksik yayınlanan görüntülerde, polisler tarafından kıyafetleri kesilen Iman'ın saatlerce bir hücrede yüzüstü bırakıldığı görüldü. İngiltere basınına konuşan Iman, "3 polis pantolonumu çıkardı ve iç çamaşırlarımı kesti" dedi.
The Sun'da yer alan habere göre, serbest bırakıldıktan sonra hastaneye gittiğini anlatan Iman, cinsel saldırıya ilişkin izler bulunduğunu aktardı.
Iman hakkında hazırlanan tıbbi raporda, "Geçmişinde bir akıl hastalığı hikayesi yoktur. Tedavi olmadan düzelmiş akut bir psikotik olay nedeniyle kabul edilmiştir. Bu durum, muhtemelen verilen uyuşturucu madde nedeniyle meydana gelmiştir" ifadelerine yer verildi.
Olayla ilgili 3 saatlik video görüntülerine erişim talep eden Iman'a, eski başkomiser de destek verdi. Eski başkomiser Martin Harding, polislerin eyleminin hiçbir şekilde haklı gösterilemeyeceğini belirtti.
Gelecek sayımızda daha umut verici haberlerle sizlerle buluşmak dileğiyle hoşça kalın.
14 Ağustos 2023
Yorumlar
Bu yazı için yorum mevcut değil.
Dilerseniz Buradan yeni yorum gönderebilirsiniz.