Sanatın Kadın Sesleri Ağustos

Hepinize içten merhabalar. Sanırım bu ağustos sıcağında sanata da bir rehavet uğramış. Bu defa kısa bir köşeyle sizlerleyiz.

Önce başlıklar

Çiğdem Mater’e Venedik film festivalinde sinemada kadın ödülü

KİTAP ÖNERİSİ: Kırmızı Bisikletim ‘Yaşanmış Kadın Hikâyeleri’

Çiğdem Mater’e Venedik film festivalinde sinemada kadın ödülü

Venedik Uluslararası Film Festivali‘nin 2022 sinemada kadın Ödülü (WiCA)2013 gezi Parkı eylemlerinde yer aldığı gerekçesiyle 18 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan sinemacı Çiğdem Matetr’e ithaf edildi.

Venedik Bienali’nce düzenlenen festival kapsamında kadınların sinemasal başarılarını gündeme getirmeyi amaçlayan WiCA jürisi 2022 ödülünü Türkiye’den sinemacı Çiğdem Mater’e vermeyi kararlaştırdı.

Çiğdem Mater, 2013’teki Gezi Parkı eylemlerinde yapılan protestoları konu alan bir film yapmayı tasavvur etmiş olmakla suçlanmıştı.

İtalya Haber Ajansı ANSA’nın haberine göre, İtalya Kültür Bakanlığı’nca desteklenen WiCA, otoriter yönetimlerin mağduru oldukları için seslerini duyuramayan bütün kadınları onun kişiliğinde anmak üzere 79. Venedik Uluslararası Film Festivali kapsamında Çiğdem Mater’i ödüllendirdiğini açıkladı.

Gazeteci ve film eleştirmeni Angela Prudenzi, sinema oyuncusu Claudia Conte ve gazeteci ve akademisyen Cristina Scognamillo‘nun önerileriyle ihdas edilmiş olan WiCA ödülü, geçtiğimiz yıl Afgan iş insanı ve kadın hakları savunucusu Zahra Ahmadi ile Taliban‘ın iktidara gelmesinin ardından ülkeden çıkmayı başararak Afgan kadınların mücadelesine yurt dışından destek veren yazar ve yönetmen Şahribanu Sadat’a verilmişti.

Amacı sanat, eğlence, ve sanayi olarak bütün tarları içinde birleştirerek sinemayla ilgili farkındalık yaratmak ve özgürlük ve diyalog ruhuyla sinemayı ilerletmek olan festival, Uluslararası Film Yapımcıları Dernekleri Federasyonu‘nunca (FIAPF) tanınıyor.

Ödüller, hepsi kadın sinema yazarları olan Fulvia Caprara, Alessandra De Luca, Titta Fiore, Alessandra Magliaro, Antonella Nesi, Chiara Nicoletti, Cristiana Paternò, Angela Prudenzi, Barbara Righini, Marina Sanna, Stefania Ulivi ve Paola Casella‘dan oluşan bir jüri tarafından dağıtılıyor.

WiCA’nın küratörlüğünü aynı zamanda ödülün kaynaklarını da yöneten sinema oyuncusu ve kültür girişimcisi Claudia Conte yapıyor. (

Kitap önerisi: Kırmızı Bisikletim  ‘Yaşanmış Kadın Hikâyeleri’

Bu kitaptan benim de çok iyi tanıdığım değerli arkadaşım Gülde’nin sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımla haberdar oldum. Kendisi görme engelli bir çocuk annesi. Onun da hikayesi var bu kitapta. Böyle başarılı bir arkadaşımın sesini duyura bilmesi beni sevindirdi. Kitabı araştırmaya giriştim hemen. Çok ilgimi çekti. size önermek istedim.

Mehmet Yapar’ın sosyal medyada “Kırmızı Bisiklet” hesabında paylaştığı ve büyük ilgi gören kadın hikâyelerinden oluşan Kırmızı Bisikletim – Yaşanmış Kadın Hikâyeleri adlı kitap Müptela Yayınları’ndan çıktı.

“Kırmızı Bisikletim” sosyal medyada yoğun ilgi gören, kente ve insanlara dair fotoğraflar paylaşan, bazı sosyal sorumluluk projelerine katkıda bulunmuş ve sonucunda da büyük ilgi görmüş bir hesap. Mehmet Yapar, 2015’te satın aldığı 1960 model bisikletiyle sokaklarda fotoğraf çekerek gezerken karşılaştığı kişilerin bazısı ilham dolu, bazısı kuytuda kalmış ilginç hikâyelerini sosyal medya hesabında yazıp/paylaşıyor. Yapar, bu kitapla onca zorluğun içinde mücadele etmeyi bırakmayan kadınların hikâyelerini bir kitapta topluyor. Kitap; “Kadınlar Vardır… Kadınlar Her Yerde” ve “Adı Bende Saklı…” başlıklarında iki bölümden oluşuyor.

“Kadınlar Vardır… Kadınlar Her Yerde” başlıklı ilk bölümde ismini, kimliğini paylaşarak yazan kadınların, ağırlıkla başarı hikâyeleri yer alıyor. Bu bölümde 31 kadın hikâyesi var. Hikâyelerini paylaşan kadınlardan bir kısmı kamuoyunun bildiği, tanıdığı isimler. Yazar Bahar Eriş, oğlunu ve eski eşini Çorlu tren kazasında kaybeden Mısra Öz, yazar Defne Ongun (İpek Ongun’un da kızı aynı zamanda), bale sanatçısı İlke Kodal bu isimlerden bazıları. “Adı Bende Saklı…” başlıklı ikinci bölümde ise ismini, kimliğini gizli tutarak anlatan kadınların hüzünlü, travmatik hikâyeleri var. Aile ya da toplum baskısı, yeni bir sayfa açma kaygısı gibi sebeplerden kadınlar isim vermeden paylaşıyor yaşadıklarını. Bu bölümdeyse 22 kadın hikâyesi var. Hikâyeler de anlatıcıları da farklı farklı ama ortak bir görüşleri var: Yaşam muhteşem bir hediye. Umutsa en zor günlerde ruhumuzun sığınağı

Gelecek sayıda yepyeni sanat esintileriyle sizlerle olmak umuduyla hoşça kalın.