yaylaboztas@yahoo.com
Kısa ve beyaz saçları, kolyesi ve mavi gözleriyle uzaklara bakıyor.

1949 Trabzon’da doğdu. Eczacılık okudu, kimya öğretmenliğinden 1997 de emekli oldu. Birçok dergide öykü ve denemeleri yayımlandı, EKYAZ, KYD ortak kitaplarında 2014 Öykü Yıllığında öyküleri yer aldı. Madenci Edebiyatı Öykü Yarışması Seçkisi ve daha birçok öykü seçkilerinde öyküleri derleme kitabına girmeye hak kazandı. Türk Nöroloji Derneği, Güncel Sanat Dergisi, Foça Deniz Öyküleri, ATUDER Acilin Öyküsü, Kosova Derneği yarışmalarında öyküleri ödül kazandı.

Baygenç Yayıncılığın düzenlediği Çocuk Öyküleri Yarışması’nda birincilik, kazanan Barış Çınarı  aynı yayınevince kitaplaştırıldı. Mevlüt Kaplan Çocuk Öyküleri Yarışması’nda ikincilik ödülü kazandı. Nisan 2016 da ilk öykü kitabı Çayım Çiçek Kokuyor, 2019 da Sis Türküleri –Nezih-Er yayınevi tarafından yayımlandı. 

Yayla Boztaş Tarafından Yazılmış Yazılar

Bugün, dikiş makinemi sokağa bakan pencerenin önüne yerleştirdim.

Annem söylenmeye başladı. Sokağa bakmaya dalarsam dikişleri yetiştiremezmişim. Hem burası karşı evin üst katından ayna gibi görünüyormuş. Ayna gibi görünse ne olacak sanki. Bakanlar bütün… Devamını Oku
Bir konu üzerinde düşünürken yalnızca kendi düşüncemi haklı bulma yanılgısına düşmemeye çalışırım.  Sanırım doğrusu da budur.

Kaç gündür beynimi, ruhumu, yüreğimi rahatsız eden konu hayvanların uyutulması ile ilgili kanun teklifinin görüşülecek olması… Devamını Oku
Bir zamanlar uyumamak için beynime hükmetmeye çalışan ben şimdi neredeyse uyumak için ona yalvarıyorum. Ne yazık uyuduğum saatler azaldıkça o kıymetli uyku anlarında beni bırakmıyor düşlerim. Onlar da dar zamanların resimleri oldu. Oldubittiye getirilen kısacık… Devamını Oku
Sıcağa ve gürültüye tutuklu bir gün… Karşımda alabildiğine mavi bir deniz, başını dinleyecek zamanı yok. Bir yığın gemi, tekne, kayık yarıyor sularını. İnsanlar var oldukçada hiç böyle bir şansı olmayacak. Yalnız balık pırıltıları, martı… Devamını Oku
Tramvay beklerken üzerimde hissettiğim gözlerin sahibini aradım. Karşılaştığım bakışlar şişmanca, iyi giyimli bir kadınagötürdü beni. Hiç şüphem kalmadı. Israrla bana bakıyordu kadın. Uzaktan gönderdiği bakışını yanıma yaklaşarak… Devamını Oku
Chopin’den bir Polonez veya noktürn dinleyip de duyarsız kalabilir misiniz? Chopin ve benzeri bestecilerin bu denli etkileyici yapıtlar verebilmek için taşıdığı duyguları, içsel dürtüleri düşününce ona duyduğum saygı büyüyor, kendimi küçücük, çok sıradan duyumsuyorum. Tek… Devamını Oku
Bu günlerde durmadan çocukluğumuzda öğrendiğimiz okul şarkıları ve marşlar geliyor aklıma. Eskiden ilkokulda öğrenciyken çok güzel şarkılar öğrenirdik.

Çok uzun yıllar öğretmenlik yapan dedem bize geldiği zamanlar, beni dizine oturtur küçük bir sınavdan geçirirdi. Matematik, çarpım… Devamını Oku
Bu sabah gökyüzü yeteri kadar mavi değil. Ya mahmurluğunu üstünden atamadı ya da akşama kadar böyle asıp duracak suratını. Bilinmez hep biz insanların mı dertleri var?

Sokaklar yeni güne hazırlanıyor. Her zamanki yerine yerleşiyor kır saçlı yetmişlik ayakkabı boyacısı.… Devamını Oku
Yine erken sabahlarda yürüyüşün keyfini çıkarıyorum. Doğa kokuyor, el sallıyor, sesleniyor bana, çiçekleri, kuşları, ılık esintisi, yaprağı, toprağıyla. Henüz sokağa dökülmeyen insanlardan çok, kedi köpekleriyle.

İşte masmavi, ütülü bir deniz önümde,… Devamını Oku
Küçücük bir alanda, iki üç ağacın, küçük bir su şırıltısının insanda uyandıracağı duyguları düşünürüm çoğu kez. Huzur bazen çok da uzaklarda olmaz. Oturduğunuz tahta bir kanepede; beyninize, usunuza, yüreğinize durmadan duyumlar gönderen bir şeyler varsa, bunları düşünerek yaşama dair bir pay… Devamını Oku